Özet (TL;DR) @ 2019-01-20 08:20:09.038073: Bir tarafta kanadına kurşun yemiş, suda çaresiz ölümü bekleyen flamingo... Diğer yanda yuvasından alınıp ormanda terk edilmiş baykuş yavrusu. Neyse ki bu hikâye, onları kurtaran ve evinde misafir eden…



Yer: Bursa, Karacabey Dalyan Golu. Kuş fotoğrafçısı Alper T uydeş, çekim yapıyor. Birden gozune dalgaların arasında belli belirsiz bir pembelik ve ona karışan kırmızılık çarpıyor. Yaklaşınca anlıyor ki, bu kanadından vurulmuş bir flamingo... Normalde silah doğrultulmayan bu kuş, kurşun yemiş, uzun boynu duşmuş, hareketsiz; kendini dalgalara ve olume teslim etmiş bir durumda... Hemen başlamış flamingo  kurtarma operasyonu...

Fotoğrafçı, yaralı kuşu once bir veterinere goturmuş, yaralarını sarmış. Kanadını hareket ettiremediği ve dengesini kaybedip yere duştuğu için gecenin bir yarısı onu bu defa bir doktor arkadaşına goturmuş. Seferber olmuş hastanenin acilindekiler. Pansuman yapmış, yaralarını yeniden sarmış ve ' Hastaneye flamingo geldi' diye heyecanlanmışlar. Şoyle anlatıyor o anları yeniden yaşarken: " Burası hayvan dostu bir yer. Yaralı hayvanların bakımında başta Belediye Başkanımız Ali Özkan olmak uzere belediye personelinin de çok buyuk desteği oluyor. Haliyle bu ilçede insanlar da artık çok duyarlı."

**

Eve geliyorum kapıda beni bir flamingo
karşılıyor

**

Avc ıydı, kurtarıcı oldu

Bu, bu hafta Tuydeş'in hayata bağladığı altıncı kuş... Sadece kendi bulmuyor, arkadaşları da yardıma muhtaç bir hayvan bulduklarında onun kapısını çalıyorlar. İşin ironik tarafı,  30 yaşındaki Tuydeş'in eskiden bir avcı olması...   Hatta dedesi ve babası da... Ancak çıktıkları bir av, kaderini değiştirmiş. Şoyle anlatıyor:� " Av için kar kış demez gollere, denizlere avlanmaya gider, kar soğuk dinlemez, gece yarılarına kadar av peşinde koşardık."

Donum noktasına gelince... Ateş ettiği yavru domuzun can çekişerek olumunu izledikten sonra tovbe etmiş ve bir daha da eline silah almamış. Ama doğadan kopamamış, 2001'de kuş fotoğrafçılığına başlamış. Şoyle anlatıyor:� " Birçok avcı azıcık ara verip silah doğrulttuğu canlıyı gozlemlese eminim ki bir daha ateş edemez."

E şim vicdanlı olmasa...

Kurtarma operasyonumuza geri donelim: Tuydeş, kucağında yaralı flamingoyla evin yolunu tutmuş... Eşi Melisa, kapı çalınıp karşısında pansumanlı dev bir kuş gorunce şaşırsa da, o da hemen evin yeni misafirine gerekli koşulları sağlamak için yardıma koşmuş.  � " İtiraf edeyim ki eşim Melisa vicdanlı biri olmasa eve hayvan getiremezdim. Çunku bu hiç kolay bir iş değil"�diyor Alper Tuydeş...

Eve geliyorum kapıda beni bir flamingo
karşılıyor

T uydeş, Karacabey longozunda kuçukbatağan kuşunu balıkçıların ağından kurtarırken...  Fotoğrafçı, kuşun tedavisini ustlendikten sonra onu doğaya saldı.

Onun ad ı artık Uğurlu!

Yaralı kuş yeni yuvasına alışmaya çalışırken, yanına bir yoldaş gelmiş... Yavru bir kulaklı orman baykuşu! 'Çamlık' denen mesirede bulunmuş ve Tuydeş'e durum iletilmiş. Yavruyu guvenli bir yere bırakmalarını soylemiş once Tuydeş. Ancak birkaç gun sonra aynı yerde çaresiz bir halde bulununca onu uçabilecek aşamaya gelene kadar evinde bakıma almış. " İki hafta sonra yine daldan dala uçabilecek. O zaman bulunduğu yere bırakacağım ve birkaç gun hayatına devam edip edemediğini gozlemleyeceğim" diyor.

Bir noktanın altını çiziyor Tuydeş: " Buradaki insanlar bilinenin aksine baykuşları 'uğursuz' olarak gormuyor, tam tersine uğur getirdiğine inanıyor. Bu bakış açısı civarda hayvanların korunmasında buyuk bir değişime neden oluyor. "

Dort gun Tuydeş'lerle kalan flamingonun akıbetine gelince... Evet, bir daha uçamayacak... Kanadına gelen kurşunun izlerini hayatının sonuna kadar taşıyacak. Ama� Ova Korusu Yaban Hayat ı Rehabilitasyon Merkezi'nden ona ayrılan oda ve veterinerler eşliğinde guven içinde hayatına devam edecek. Biz oradayken veterinerler, kuşu teslim almak için gelmişti.  'Uğurlu' baykuş da ozgurluğune kanat çırpmak icin gun sayıyor. Tuydeş ailesine gelince... Biz roportajı bitirip yola koyulduğumuzda, Alper Bey bu kez bir yaralı atmacayı kurtarmaya hazırlanıyordu. Yani Tuydeşlerin evi, çok uzun sure misafirsiz kalmayacak.

Eve geliyorum kapıda beni bir flamingo
karşılıyor

Ç ok ozleyeceğiz
Flamingo ve baykuşla yaşayan Alper ve eşi Melisa onlara çok alışmış. Öyle ki Alper Tuydeş ev hayatını şoyle anlatıyor: "Kapıyı açıyorsunuz ve sizi bir flamingo karşılıyor. Bundan daha guzel ne olabilir!" Ama her guzel şeyin bir sonu var. Flamingo, Ova Korusu Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezi'ndeki yeni yuvasına yollandı bile. Baykuş 'Uğurlu' da iki hafta sonra uçacak hale gelince doğaya salınacak.

Eve geliyorum kapıda beni bir flamingo
karşılıyor

Yaban hayvanlar ı oyuncak de ğildir

Turdeş ile Bursa'daki evinin yakınlarında buluştuğumuzda bir tanıdığı telefonundaki fotoğrafını karşısındaki oğluna gostererek "Bak Alper Abin flamingo yakalamış" diyor. Alper ise hemen arkadaşını duzeltiyor: "Yakaladı deme, çocuk yanlış anlamasın, 'Yaralı bulmuş, iyileştiriyor' de ki kuşların yakalanıp eve alınabileceğini duşunmesin." Son uyarıyı ise kendisine gelen "Bu kuşu bana ver bakayım" diyenlere veriyor: "Yaban hayvanları oyuncak değildir. Biz mecbur kaldığımızdan onları iyileştirmek için eve alıyor, sonra olması gereken yere iade ediyoruz. Yaban hayvanları ozgur olmalı ."

KISA KISA

Sizin uykuda olman ız gerekmiyor mu?

Ayıların kış uykusuna yatmasının en onemli nedenlerinin başında kış aylarındaki besin yetersizliği geliyor. Kars'ın Sarıkamış ilçesinde çoplukten beslenen ayılar ise uykuyu unutmuş durumda. Bolgede çalışan KuzeyDoğa Derneği'nin Bilim Koordinatoru Emrah Çoban için doğal dengeleri bozulan bozayıların kış uykusuna yatması için ilçe çopluğunun kapatılması ya da etrafının çitlerle çevrilmesi gerektiğini belirtiyor. Çoban, Sarıkamış'ta bu yıl yakalayıp verici taktıkları dokuz bozayıdan ikisinin kış uykusuna yattığını, diğerlerinin ise halen uyumadıklarını tespit ettiklerini soyluyor.