/Paylas.io

Linet pandemi nedeniyle aylarca uzak kaldığı sahnelere nihayet dönüş yapıyor Çalışamadığı dönemde maddi sıkıntıdan dert

2020-07-30 04:39:51.667000 | URL | acar_muhabir




◊ Ve nihayet karantina sonrasıLinet de sahnelere dönüyor.- Çok teşekkür ederim. Pandemiden dolayı herkes gibi beklemede ve herkes gibi endişeliydim. Bununla da yaşamaya alışacağız sanırım.

◊ Bu bayram Cahide Alaçatı sahnesindeymişsiniz. Nasıl gidiyor hazırlıklar, heyecan var mı?

- Olmaz mı? Hem bayram konseri, hem uzun zamandan beri ilk kez Cahide’de çıkıyorum. Bana şans getireceğine inanıyorum, çünkü bu mekanla sinerjimiz farklıdır.

◊ Korona salgınından dolayı aylardır suskunsunuz ama kulaklarımda hâlâ “Yatsın Yanıma” şarkınız çınlayıp duruyor.

- Son çıkardığımız şarkıydı. Gülden’in (Mutlu) imzasını taşıyor.

◊ Artık albüm yok mu?

- O eskidendi.

◊ Kapandı mı o sayfa?

- Evet. Eskiden albüm yapıyordum, artık tek şarkı...

◊ Neden?

- Çünkü yayın gücü çok azaldı. Birçok müzik televizyon kanalı kapandı. Dolayısıyla kendi sosyal mecralarımızda yayınlamayı tercih ediyoruz.

◊ Müzik kanallarının eski gücünü kaybetmesi, albüm döneminin kapanması... Bu değişim müzik piyasasını nasıl etkiliyor?

- Belirgin bir daralma var. Ve anladım ki o daralan sektörde sadece gerçekten yeteneği olan, gerçekten bu işi ciddiye alıp doğru yapan sanatçılar kalacak.

ASALET SONRADAN ÖĞRENİLMEZ DURUŞUM DOĞUŞTAN

◊ Çok ciddi, çok özgüvenli bir duruşunuz var. İmaj çalışması mı bu yoksa “Neysem onu yansıtıyorum” mu diyorsunuz?

- Benim duruşum doğuştan. Asalet sonradan öğrenilmez, öyle doğman lazım. Ben hayatım boyunca “kısmetim neyse bana muhakkak gelecektir” hissiyatıyla hareket ettim. Hiçbir hedef ya da hayal için çizgimi, kişiliğimi, niyetimi bozmadım.

◊ Şartları zorlamamak, ciddi bir rekabetin söz konusu olduğu şu sektörde yolunuzu daha da uzatmadı mı?

- Bugünlere uzun ve meşakkatli yollardan geçerek geldim, evet. Çok sabrettim, hâlâ da ediyorum. Buna rağmen öne geçmek için kimseye dirsek atmıyorum.

◊ Yolu uzattığınıza hiç pişman olmadınız mı?

- Pişman mıyım, hayır. Çünkü geceleri başımı yastığa koyduğumda çok rahat uyuyorum. Önemli olan kalıcılık...

KİLO VERİNCE KADINLIĞIMI KEŞFETTİM

◊ Onca mücadelenin sonunda geldiğiniz noktadan memnun musunuz peki?

- Tabii ki... Çok huzurluyum, çok keyifliyim. Göğü ellerinle kapatamazsın.

◊ O ne demek şimdi?

- Şu demek, bir insanın yeteneği varsa, olacağı varsa, Allah ol der ve olur. Bir sanatçının en önemli gücü şarkıdır. Fakat enteresandır, benim yorumum şarkıların bile önüne geçti. Mesela birçok sanatçıyı şarkıyla, Linet’i ise yorumla anarsın.

◊ Bir de sizi olduğunuz gibi seven milyonlara rağmen kendinizi yenilemekten vazgeçmiyorsunuz.

- Ama 90’lı yıllar böyle değildi ki... Dış görüntüye çok daha fazla önem veriliyordu. Hatta sadece onunla iş yapabilme gücünüz bile vardı. Sonradan durum değişti. Hatta zayıfladığım için kızanlar, “O kilolarla daha güzeldiniz” diye tepki gösterenler oldu bana.

◊ Madem geçmişin “fiziksel şartname”si yürürlükten kalktı, siz niye o kadar kilo verme gereği duydunuz?

- Çünkü sektöre yeni girmedim, her iki dönemde de vardım. Hem 90’lı yıllarda hem de 2006 ve sonrasında. Dolayısıyla eskinin dayatmalarından, sözde raconundan etkilendim ister istemez. Fena da olmadı gerçi, kişiliğimi ve kadınlığımı keşfettim.

HARBİYE KONSERİ BEKLEDİKLERİNE DEĞECEK

◊ Konser takviminiz belli oldu mu?

- Ağustos boyunca Cahide’deyiz. Ayrıca bir yerimiz daha var Bodrum’da Pandemi Yalıkavak, 30 Ağustos’ta da Harbiye’deyim.

◊ Konserde size kaç kişilik bir kadro eşlik edecek?

- 40’a yakın. Ekibimizi büyütüyoruz. Kostümleri de Tolga Çam dikecek.

◊ Sürprizler olacak mı?

- Muhakkak olacak. Dinleyicilerin beni özlediğine, beni beklediğine değmeli.

SANIRSIN 3 YILDIR MÜZİK YAPAMIYORUZ, AYIPTIR YA!

◊ Birçok sanatçı pandemi yüzünden maddi sıkıntı çektiklerini açıklarken, sizin hiç sesiniz çıkmadı. Sağlam birikiminiz vardı herhalde...
- Biraz zorlandım ama çok şükür bir yerlerden geldi, aç kalmadık. 3 ay boyunca tek giderin yiyeceğin ekmek, içeceğin suydu, neyin telaşı bu yani... Sanırsın 3 yıldır pandemi var ve biz müzik yapmıyoruz, ekmek alamıyoruz. Ayıptır ya!

BU YAZ ÂŞIK OLMAYA NİYETLİYİM

Şimdi ünlülerin konuşmaktan en nefret ettiği konuya gelelim.

- Neymiş mi o?

Aşk hayatı...

- Ne nefreti, en sevdiğim konu...

Gerçekten mi?

- Aşk olsa en sevdiğim konu olacak da... (Gülüyor) Maalesef uzun zaman oldu âşık olmayalı. Ve âşık olmayı özledim.

Âşıkken iş-aşk sıralamanız, öncelikleriniz değişir mi?

- Ben sevildikçe güzelleşen bir kadınım. Ama ne olursa olsun önce işim, sonra eşim, bu değişmez.

Ama sizin okuduğunuz aşk şarkılarını düşününce benim kafamda çok tutkulu bir âşık canlanıyor.

- Sadece siz değil herkes bunu düşünüyor. “Hangi kafayı yaşıyorsunuz, ne yapıyorsunuz?” diyorlar. Valla bol su içiyorum! (Gülüyor)

Etkileyici bir çift göze kapılıp gider misiniz hemen?

- Hayatıma durmadan yeni birileri girmez. Yaşadığım her ilişkinin 2-3 yıllık bir süreci var. Ama aşk yaşamadığım zaman da 2-3 yıl bekar olabilirim.

Aşk zaten arayarak bulunmuyor.

- O zaman bu yaz âşık olmaya niyet ediyorum diyeyim. (Gülüyor)

SAHNEMİ GÖRMEDEN KİMSE ÖLMESİN

Hemen her programınızda seyirciler arasında bir ünlü oluyor. Eskiden beri böyle miydi?

- Tabii... Kimler gelmedi ki. 1995 yılında ilk çıktığımda, “Batsın Bu Dünya” şarkım ortalığı kavurmuştu. E tabii Orhan Gencebay’ın şirketindendi, haliyle o da beni izlemeye gelmişti. Sonra Sibel Can, Seda Sayan, Yıldız Tilbe... Ebru Gündeş zaten her hafta gelirdi dinlemeye. Bir İbrahim Tatlıses gelmedi ama o da çok büyük bir çelenk yollamıştı. Nasıl heyecanlanmıştım.

Neden, onun özelliği ne?

- Çünkü çok seviyordum. Onun şarkılarını söyleyerek şöhret yaptım. “Dişi İbo” derlerdi bana.

Siz de sahnenize çok güveniyorsunuz, bu konuda gereksiz tevazu göstermiyorsunuz bildiğim kadarıyla...

- Valla “Sahnemi görmeden kimse ölmesin” diyorum. Çünkü Linet’in sesi albümden, radyodan güzel gelir ama sahnede o sesin 10 misli vardır. Sahnede stüdyodakinden daha canlı, daha kuvvetli ve enerjisi yüksek bir Linet bulursunuz.

ARABESKİ HİÇ MACUN GİBİ KULLANMADIM

Ben size arabeski çok yakıştırıyorum.

- Ama altyapılarım dahil okumam daha bir “rockvari”dir. Ben macun sevmiyorum ya... Arabeski de hiçbir zaman macun gibi kullanmadım açıkçası.

“Batsın Bu Dünya” desem...

- O da flamenkoydu. Gitarlar falan... Kim yapacak bunu başka?

ENRICO MACIAS BENİ MEST ETTİ

◊ Adettendir, sanatçıyı izlemeye gelen ünlüler sahneye davet edilir, bir şarkı rica edilir. Ama sizin sahnenize çıkmak yürek ister. Böyle bir sesten sonra yani...
- Dünyada bir tek ben yokum. Türk müzik piyasası sadece Linet’ten ibaret değil. Daha doğrusu kimseden ibaret değil. Herkesin bir lezzeti, bir tınısı, kendine has bir yeteneği var. Her sanatçıya, bu işe emek veren herkese saygı duymak lazım. Bunun büyüğü küçüğü olamaz.

◊ Peki sizi en çok heyecanlandıran izleyici kimdi?

- Enrico Macias gelmişti, ben meeeest mest. (Gülüyor) O kadar mutlu olmuştum ki. Onun bir şarkısını da seslendirdim tabii. Hemen “Biz bunu düet yapalım” dedi. Fikir olarak kalsa bile güzel. Gurur vermişti.

◊ Sektörde sıkı bir rekabet olsa da neredeyse tüm sanatçılar sizi seviyor, kimseyle polemik yaşamıyorsunuz.

- Çünkü kimseyi ezmiyorum. Doğuştan sahip olduğunuz bir yetenek size ekstra hak ya da üstünlük kazandırmaz.

MAZHAR ALANSON’DAN CESARET ALDIM KENDİ ŞARKIMI YAZACAĞIM

◊ Yeni bir şarkı çıkarmak için hazırlıklara başladınız mı?
- Evet.

◊ Ne zaman dinleyeceğiz peki?
- Bana gelse size ulaştıracağım ama... (Gülüyor) Maalesef kısır bir döngü bu. Yeni şarkı bulmak çok zor. Her an bir sürpriz yapabilir, kendi şarkımla da gelebilirim gerçi.

◊ Siz beste yapıyor muydunuz ki?

- Belki şarkı yapma yeteneğim vardır, ondan emin değilim. Ama Mazhar Alanson bu konuda bana çok cesaret verdi.

◊ Ne dedi?

- “Kendi şarkını kendin yaz, en güzelini sen yazacaksın” dedi. Ki ben söz yazdım zaten ama hiç beste yapmamıştım. Kim bilir, belki olur.


Devamını oku