/Paylas.io

Coğrafyamız muazzam bir canlı çeşitliliğine ev sahipliği yapıyor Öyle ki bazı türleri görenlerin sayısı bir elin parmak

2020-05-20 12:10:03.084000 | URL | acar_muhabir




Kıtaların kesişim noktasında yer alan ve üç iklim kuşağının buluştuğu Anadolu’nun ortalama yüksekliği deniz seviyesinden 1300 metreye çıkıyor. Fiziki özellikleri sayesinde her noktası ayrı bir canlı türü için cazip. Tüm Avrupa kıtasında 12 bin bitki çeşidi varken bu sayı sadece Anadolu’da 10 binin üzerinde. 700 civarında balık, yaklaşık 470 kuş türü, 170 memeli, 120 sürüngen ve 30’dan fazla çiftyaşamlı türü bu topraklarda yaşıyor. Üstelik bunların birçoğu yeryüzünde sadece bu topraklara özgü, yani endemik...

Gecelerin renkli miniği
KIZILCAKURBAĞA
Türkiye’de sadece Marmara Bölgesi’nde, orman kuytuluklarındaki su kenarlarında yaşayan zehirli bir tür. Hem daha çok geceleri aktif olması hem de boyunun en fazla beş santimetreye kadar uzaması onu görülmesi en zor canlılardan yapıyor. İsminiyse karnındaki lekelerden alıyor. Bugüne kadar akademik çalışmalar yapan bir avuç insan dışında görebilen pek yok.

Kaybolma ustası
BALIK BAYKUŞU

En son Antakya’da görülmüştü ancak ne yazık ki o da bir avcının kurşununa kurban gitti. Varlığından neredeyse ümit kesilmişken Doğa Derneği’nin iki yıldan fazla süren çalışmalarının sonucunda tekrar görüntülendi. Toros Dağları’nda yaşayan bu kuşun nüfusunun 10 çiftten ibaret olduğu tahmin ediliyor. Nesli Avrupa’da ‘kritik düzeyde tehlikede’ kabul ediliyor.

Denizlerimizdeki hayalet
GAGALI BALİNA

Ege ve Akdeniz’in derinlerinde yaşıyor. 1000 metreye kadar inebiliyor. Gözlerden ve gemilerden uzakta olmayı seviyor. Bu türe aynı zamanda ‘hayalet gagalı balina’ da deniyor. Dişiler için ciddi kavgalara giriştiklerinden façaları da bol. Ülkemizde de yaşadığını genelde kıyıya vurduklarında hatırlıyoruz.

En çok merak edilen efsane
PARS

Birkaç avcı dışında bu canlıyı dünya gözüyle doğal ortamında görebilen olmadı. Bir zamanlar Doğu Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde, ormanlık ve dağlık alanlarda yaşıyor olsa da doğal yaşam alanlarının ve av kaynaklarının azalması, onları insanların yaşadığı yerlere yönlendiriyor ve bu da öldürülmelerine yol açıyor.

Türkiye’nin çatısındaki kelebek
KUZEYLİ NAZUĞUM

1970’te bir kez görüldü, o da Ağrı Dağı’nın 4000 metre yükseğinde. Neyse ki doğa araştırmacıları Süleyman Ekşioğlu ve Emin Yoğurtçuoğlu geçen yılın sonlarına doğru artık bir efsaneye dönüşen bu kelebek türüne yeniden rastladı. Toplamda 30 km ve 15 saat süren zorlu bir yolculuk yapan ikili, türü yine 3800-4000 metre arasında görüntüledi.

Son sığınağı bir mezarlıktı
LiKYA ORKİDESİ

Birçok nadir bitkiye de ev sahipliği yapıyoruz. ‘Likya orkidesi’ onlardan biri. Yeryüzünde sadece Kaş sınırlarında yaşayan bu türün sayısı 2000’lerin başında 11 köktü. Onlar da bir mezarlığın içindeydi. Sayıları akademik çalışmalarla arttırılmaya çalışılıyor.

Sularımızdaki gizemli dev
MESOPLODON

Denizlerimizdeki en büyük canlılardan. Sadece Akdeniz’de görülüyor. Derin suları tercih edenlerden. Bu balinanın boyu altı metre, ağırlığı bir ton civarında. Açık denizlerin 500-2000 metre derinliğe sahip kısımlarını tercih ediyor. Son olarak 2009’da Fethiye’de karaya vurmuş ve gönüllüler tarafından derin suya yöneltilmişti.

Denizlerimizin gece güneşi
MOLA MOLA
Ona ‘aybalığı’ da ‘güneşbalığı’ da deniyor. Vücutlarında birçok parazit taşıyor ve geceleri bu nedenle parlıyorlar. Asya, Afrika ve Avustralya’nın ılık denizlerinde sıkça, bizim denizlerimizdeyse nadiren görülüyorlar. Kıyılardan uzak duruyor ve 1000 metre derinliğe kadar inebiliyorlar.

Silahı dişleri değil, kuyruğu
SAPAN KÖPEKBALIĞI

Dev köpekbalıklarından biri olan sapan balığının bu adı almasının nedeni çiftçi sapanı gibi yukarıya uzayan dev kuyruğu. Tropik denizleri sevmesine karşın çok nadir de olsa Akdeniz’de de yaşadığı biliniyor. En büyük silahı, dişleri değil, bir kırbaç gibi kullandığı kuyruğu.


Devamını oku