Özet (TL;DR) @ 2018-08-04 16:58:11.804931: "İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım" diye başlayan Göğe bakma durağı şiiriyle herkesi göğe baktıran şair Turgut Uyar'ın bugün doğum günü. Uyar, yaşasaydı bugün 91 yaşında olacaktı. İşte 9 şiiri…
22.08.2017 - 11:03 04.08.2018 - 16:11 Son Guncelleme : 04.08.2018 - 16:11
Turgut Uyar 'ın 91. doğum gunu
Goğe Bakma Durağı, Acıyor gibi unutulmaz şiirleri yazan İkinci Yeni akımının onculerinden Turgut Uyar, 32 yıl once bugun aramızdan ayrıldı. İşte Turgut Uyar'a dair bilinmesi gerekenler...
Bugun İkinci yeni akımının onculeri arasında yer alan şair Ahmet Turgut Uyar'ın doğum yıldonumu. 4 Ağustos 1927'de Ankara'da doğan 22 Ağustos 1985'de hayatını kaybeden Turgut Uyar, mutsuzluğu, umudu, ayrılığı, kavuşmayı, ozlemi, huznu ama en çok da insanı anlatan şiirleriyle tanındı.
Konya Askeri Okulu, Işıklar Askeri Hava Lisesi ve Askeri Memurlar Okulu'nu bitirip, Posof, Terme ve Ankara 'da personel subayı olarak gorev yaptı. Henuz Askeri Memurlar Okulu'nda oğrenciyken 1947'de Yezdan Şener ile evlendi.18 yaşında baba olan Turgut Uyar'ın bu evlilikten Semiramis, Tunga ve Şeyda adında uç çoçuğu oldu.
1966 yılında ilk eşi Yezdan Şener'den boşanıp İstanbul'a yerleşen Turgut Uyar o donem Cemal Sureya ile ilişkisi bitme aşamasında olan oyku yazarı Tomris Uyar ile şiir uzerine mektuplaşmaya başladı.
Turgut Uyar, ilk eşi Yezdan Şener ve çocukları (soldan sağa) Tunga, Şeyda ve Semiramis ile.
Tomris Uyar, Turgut Uyar ile tanışmalarını şoyle anlatır: "1966 yılında ben zaten Cemal Sureya'dan ayrılmak uzereydim. O da eşinden ayrılmıştı. İstanbul'a gelmişti çocuklarıyla. Burada tanıştık. Asıl tanışmamız herhalde o, çunku o zaman daha bir yakın oturup konuşma fırsatını bulduk ve mektuplaşmaya başladık. Bu mektuplar once sadece şiir uzerine mektuplardı. Hala duruyor bende. Genellikle onun şiir uzerine duşunceleri, benim onun şiirleri uzerine duşuncelerim… Ve anladığım kadarıyla çok sıkışık bir donem geçiriyordu. Yani evlilik hayatında bir suredir yaşadığı tedirginlik ve uyumsuzluk şiirini de etkilemişti, yedi yıldır şiir yazmıyordu. Esin periliği olarak ifade etmek istemiyorum ama herhalde çok konuştuğum, çok durttuğum, yazmasını çok rica ettiğim için diyeyim, yavaş yavaş şiir yazma isteği yeniden doğdu."
Kendisini esin perisi olarak hissettiği Tomris Uyar'la 1969 yılında evlendi ve Hayri Turgut adında bir erkek çoçuk sahibi oldu.
(Tomris ve Turgut Uyar oğulları Hayri Turgut Uyar ile birlikte, 1969)
Turgut Uyar, 1958'de askerlikten ayrılarak Turkiye Seluloz ve Kağıt Sanayisi'nin Ankara şubesinde çalışmaya başladı ve buradan emekli oldu.
(Seka yıllarında Erdal Öz ile)
Turgut Uyar'dan Tomris'e Dizeler
Herkes seni sen zanneder. Senin sen olmadığını bile bilmeden, Sen bile Seni ben geçerken Derim ki, Saati sorduklarında; Onu "O" geçiyordur Kimse anlam veremez. Tamir ettirmedin gitti derler şu saati. Ettirmek istiyor musun demezler. Bir bozuk saattir yureğim, hep sende durur. Zamanı durdururum yureğimde, Sensiz geçtiği için, Akrep yelkovana kuskundur. Şu bozuk saat çalışsa benim için olumdur. Bil ki akrep yelkovanı geçerse, Atan bu yureğim durur. Bırak bozuk kalsın, hiç değilse
Bir bozuk saattir yureğim, hep sende durur.
(Turgut Uyar ve Tomris Uyar, Buyukdere'deki evlerinde, 1970)
"Yad" isimli ilk şiiri 1947'de Yedigun dergisinde yayımlanan şair, 1948'de Kaynak dergisinin açtığı bir şiir yarışmasında ikincilik kazandı. Yarışmadan sonra, seçici kurulda bulunan şair-yazar Nurullah Ataç, birincilik adayının Uyar olduğunu açıklayarak, ileride çok iyi bir şair olacağını soyledi.
İ lk kitabı "Arz-ı Hal" 1949'da Kaynak Yayınlarından çıkan Uyar, 1952'de "Turkiyem" adlı ikinci kitabını Nurullah Ataç'ın on sozuyle yayımladı. Kitap, o ve sonraki donemlerin unlu şairlerinin kitaplarının yayımlandığı yayınevlerinden biri olan Varlık Yayınlarından çıktı.
Turgut Uyar'ın 1959'da yayımladığı uçuncu kitabı "Dunyanın En Guzel Arabistanı"nda yer alan şiirlerden biri olan "Goğe Bakma Durağı", kendi şiir seruveni içerisinde hem oluşturulan modern yapı ve ses, hem de modernist yaklaşımlarla yeni imgeler kurma açısından donum noktası olarak gosterildi.
"İkimiz birden sevinebiliriz goğe bakalım" mısrasıyla, 'insanların sahip olduğu guzelliklerin herkese eşit olarak dağıtıldığını ve onları gorebilmek için buyuk çaba sarf etmeden, sadece başını kaldırıp bakmanın yeterli olduğunu' aktardı.
İşte Turgut Uyar'ın unutulmaz şiirlerinden bazıları...
1.YAD
Guzel gunlerim vardı yağmurlarla ıslanan, Ve guzel gecelerim masallarla dopdolu. Her şey, her şey guzeldi, gozyaşı, dunya, zaman, Boğurtlen topladığım ıssız, tozlu koy yolu, Guzel gunlerim vardı yağmurlarla ıslanan. Ufacık korumuzda dolaşırdım korkuyla, Ve Allahı arardım serçe yuvalarında, Bulamayınca dua yollardım akan suyla, Goğu bulutlar saran bahar havalarında, Dolaşırdım ufacık korumuzda korkuyla. Seyrederdim goklerde her gun buyuyen ayı. Ve kale duvarından yıkık mezarlıkları, Bana korkunç bir devi hatırlatan kayayı. Ve annemin taktığı mavi nazarlıkları, Seyrederdim goklerde her gun buyuyen ayı. Odanın ortasında yanan petrol lambası, Ve bazan şimşeklerle aydınlanan geceler. Bacamızın ustunde duran leylek yuvası, Ne guzeldi ne guzel masallar, bilmeceler. Odanın ortasında yanan petrol lambası. Neş'elerim geride kaldı eski gunlerde, Guzel gunlerim vardı yağmurlarla ıslanan, O doğduğum diyarda, o kuru ıssız yerde, Petrol değil masaldı lambalarında yanan
Neş'elerim geride kaldı eski gunlerde...
2.G oğe Bakma Durağı
İkimiz birden sevinebiliriz goğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden guneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gozlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Goğe bakalım
Falanca durağa şimdi geliriz goğe bakalım
İnecek var deriz otobus durur ineriz
Bu karanlık boyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa opuşuruz sokaklarda
Beni bırak goğe bakalım
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum goğe bakalım
Tuttukca guçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gozlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana donesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobus gelir biner gideriz
Donmiyeceğimiz bir yer beğen başka turlusu guç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma goğe bakalım.
3.Ac ıyor
Mutsuzluktan soz etmek istiyorum Dikey ve yatay mutsuzluktan Mukemmel mutsuzluğundan insansoyunun
Sevgim acıyor
Biz giz dolu bir şey yaşadık Onlarda orada yaşadılar Bir dağın çarpıklığını
bir sevinç sanarak
En başta mutsuzluk elbet Kasaba meyhanesi gibi Kahkahası gun ışığına vurup da oteden beri yansımayan Yani birinin solgun bir gulden kaptığı frengi Öburunun bir kadından aldığı verem Butun işhanlarının tarihçesi
sevgim acıyor
Yazık sevgime diyor birisi Guzel gozlu bir çocuğun bile O kadar korunmuş bir yazı yoktu Ne denmelidir bilemiyorum sevgim acıyor Gemiler gene gelip gidiyor Dağlar kararıp aydınlanacaklar
Ve o kadar
Tavrım bir çok şeyi bulup coşmaktır Sonbahar geldi huzun İlkbahar geldi kara huzun Ey en akıllı kişisi dunyanın Bazen yaz ortasında gunduzun sevgim acıyor Kimi sevsem
Kim beni sevse
Eylul toparlandı gitti işte Ekim filanda gider bu gidişle Tarihe gomulen koca koca atlar
Tarihe gomulur o kadar
4.Ac ının Coğrafyası
Sirk izlenimlerinden seçmen kutuklerinden yuzlerimiz temmuzdan oturu sallanır ve uzar ve her koşe bir tuzaktır birer darağacıdır her meydan saati oğle vaktini kesinlikle gosteren
oysa hep guçlu dağları gormenin zamanıdır
çığlığım uzun uzun kalır içimde yani guller giyinmiş bir adam nerde ben nerde ruzgar bir dirimi dort yone bolerken tepelerde ve gece duruşmasından yeni çıkmışken
sabahın terazisi eksik tartar golgemi
artık oyle açık ki kuşkuya yer yok kim gelirse gelsin acıya hep yer vardır tutanaklarda duvar diplerinde ve bazı yerlerde orneğin çukurova ve mekong koylerinde acıdır ağacın golgesini yapan
bunu herkes bilir
kutsal acı besleyen acı sutunu emiyoruz yatıyoruz seninle terli doşeklerde saati seninle kuruyoruz bir çalar saati sen donatıyorsun kalbimizi kalbimiz çoğu zaman yeterli ve urkek
kendi çoğunluğunu kendi ureterek
kente kapandık kaldık iki cadde iki alan bir saat mutsuzluk acıya varana kadar artık yeminimiz bir tatar golgesi gibi oyle bir golge ki belki çok dardır
kısa vakitlerinde aceleci akşamın
artık oyle açık ki kuşkuya yer yok acıya hep yer vardır aramızda dort cepli yeleğim aynı kolaylıkla taşır her şeyi bozuk paraları da umutsuzluğu da aynı kolaylıkla tutmuş gibi olurum
guneşin yedi renk ayasını
biliyor musun guçlu dağları gormenin zamanıdır şimdi bir bağırsan çok iyi biliyorum ya da ust uste silah atsan kent tepinir belki butun kuşlar uçar belki değil mutlaka ama
bir tanesi mutlaka kalır."
5.Tomris
senin için alışılmış şeyler soyleyemem sana yaraşmaz
kış gecesi amcamızdır bahar yakından kardeşimiz alır başımı erzincan'a giderim seni duşunmek için dortlukleri bozarım çunku dağlar ne gune duruyor
kıyılar ve eskimeyen her şey seni anlatmak için
bir bozuk saattir yureğim hep sende durur ne var ki ıslanır gider coskunluğum durmadan durmadan dağ biraz daha benden deniz her zaman senden
hiçbir dileğimiz yok şimdilik tarihten coğrafyadan
kimselere benzemesin isterim seni ovduğum seni ovduğum zaman guzel bir çingene yalnız başına dolaşmalı kırlarda
seni ovduğum zaman"
6. Çunku herkesin bir gideni vardır
Herkesin Bir umudu vardır, Bir savaşı, Bir kaybedişi, Bir acısı, Bir yalnızlığı, Bir huznu… Çunku herkesin bir gideni vardır,
İçinden bir turlu uğurlayamadığı...
7.Senfoni
Önce sesin gelir aklıma Çaresiz kaldıkça hep seni duşunurum Guzel olan, dolgun başaklardaki sarışın sevinçli Sonra cumartesi gunleri gelir Sonra gokyuzu gelir hemen kurtulurum
Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak.
Kırk kere soyledim bir daha soylerim
Savaşta ve barışta, karada ve denizde, Duşkunlukte ve esenlikte Zamanımız apayrı bize gore Yanyana olduk mu elele
Aç kalsak ağlamayız biliyorum.
İçim guvercinleri okşamış gibi rahat Sen yanımdayken ister istemez Geniş meydanlarda akşam ustleri
Üstuste uç kere deniz, uç kere çınarlar.
Sen yanımdayken ister istemez
Uzak ırmakları hatırlıyorum.
Arasıra duşmuyor değil aklıma Yabancı kadınların sıcaklığı Ama Allah bilir ya, ne saklıyayım
Yanında ihtiyarlamak istiyorum...
8.Yala ğuz
Bektaş yuce dağ başında -yalağuz-du. Bektaş zaten doğduğundan beri -yalağuz- du... Bir sopa, uç beş koyun, bir kopek,
Bulutların içinde kendi kendine -yalağuz-du...
Mintanı ile yalnızdı, çarığı ile yalnızdı, Bilinmez duşunceleri, Tanrısı ile yalnızdı... Koyde, şehirde, kasabada, dağda Beş on kelimesi, diliyle. Yalnız insanların o garip haliyle;
Yalnızdı Bektaş, yapayalnızdı..
Bektaş mayıs boceği kadar yalnızdı, Esaretinde hurriyetinde sevdasında, Üç yaşında da yalnızdı, on beşte de, seksende de, Yağmurların altında, bulakların kenarında. Turkusunde, koşmasında, şarkısında, Tamamda da, noksanda da, Papatya gibi yalnızdı, kuşyemi gibi yalnızdı.
İğneden ipliğe işte Bektaş, yapayalağuzdu...
9.Umuttur
"Ben beni sevdikçe ey yar derdim artar daima"Çunku beni sevsen deGuvenmezsin bana bilirimAma artan her şeyle birlikte yanlışlık da artarMesela her su gozyaşı olurHer donem bir hazin geçişSuya boşversem yanılsamaAya baksam bir bulut
Sevgisizlikle birlikte yanlışlığın hukmu başlar
Bir duşun kaç kişiyiz bildirilerdeŞimdilik kaç paralığız hele akşam oluncaBunca sutsuzun kahrını çektik duşun kiGene de soluğumuzBir orman yangını sanılır oralarda buralardaEzildik gerçi ama horlanamadık bunu hatırlarsınMutlaka hatırlarsın bunuTut ki enver bırakır tehdidini
Ethem başlar
Çunku beni sevsen de bana guvenmezsin iyi bilirimApoletim sırmasız hatta hiç yokSu içsem ağzımın kenarlarından dokerimNeyi hatırlatır benim sana uzak bir bakışım bilirimAslında mutsuz yaşayıp gidiyoruzÖlume direnerek şimdilikŞimdilik alımlı bir başka mutluluklara ozenerekAşkımız ve mutfak rafları ve uçaklar ustune korkumuzBir yudum gelecek ve mutlu saatler ustune korkumuz
Ama birlikte biliyoruz: eğilecek bugunku başlar
Sev beni, alış banaKimse urkutemez bağlandığımız guzelliğin utkusunuSev beni, bir dağ golgesi kadar sevŞimdilik bırak musluğun sızmasını damın akmasınıBir tırnak gibi buyu domuz bir tırnak gibiZorlayarak her bir yanı
Çunku biraz sonra umut başlar her gunku, başlar
Aslında bir alıştırmadır umutÖburlerinin azıcık nefes diye bağışladığı-Baharı beklemeye benzer-Hain ve olmayanadır çunkuUmutsuzluğu taşır yanındaOysa nasıl olsa gelecektir bahar denen tarihÖnune durulmaz mantığıyla doğanınYeşilden olma birim
Sudan gelme itmeyle
Umut yokturKimse yoktur umut etmemeyi onleyecekÇunku umut kaçınılmaz gelecektirButun gumburtusuyleUmut kaçınılmaz gerçektir çunku
Biri Asya'da biterken sozgelişi, Şili'de oburku başlar "