/Paylas.io

2003 yılında Şili’de bulunan ve bir uzaylıya ait olabileceği iddia edilen, 15 cm uzunluğundaki mumyanın bugüne kadar tan...

2018-03-23 03:13:18.004000 | URL | haberci




Özet (TL;DR) @ 2018-03-23 09:07:41.899047: 2003 yılında Şili’de bulunan ve bir uzaylıya ait olabileceği iddia edilen, 15 cm uzunluğundaki mumyanın bugüne kadar tanımlanamayan çeşitli genetik hastalıklardan muzdarip cüce bir kız çocuğunun…



ntv.com.tr

23 Mart 2018 Cuma

2003 yılında, Şili'deki Atacama bolgesinde, deri bir çanta içerisinde terk edilmiş bir kilisede bulunan, koni şeklindeki bir başa ve 15 cm uzunluğa sahip mumyanın bir uzaylıya ait olabileceği iddia edilmişti.

İspanyol bir koleksiyoncu tarafından satın alınarak ortaya çıkarılan mumya ile ilgili daha once Sirius isimli bir belgesel çekilmiş, çeşitli komplo teorilerinin yanı sıra bulunan iskeletin uzaylıların varlığına kanıt olabileceği one surulmuştu.

California Üniversitesi, San Francisco Üniversitesi ve Stanford Üniversitesi tarafından "Ata" ismi verilen mumyaya yapılan DNA analizleri, ,gizemini uzun sure koruyan kalıntının, çeşitli genetik mutasyonlara uğramış, 6-8 yaşında olduğu tahmin tahmin edilen cuce bir kız çocuğuna ait olduğunu ortaya koydu. Yapılan bilimsel çalışmalar, çocuğun mumyalanmadan 40 yıl once olduğunu ve bugune kadar tanımlanmamış olan gen bozukluklarına sahip olduğunu açığa çıkardı.

Diğer taraftan "Ata"nın 6-8 yaşına ulaşıp ulaşmadığı bilinmiyor. Bilim insanları, çocuktaki genetik bozukluğun rahim içindeyken de kemiklerinin buyumesine neden olabileceğini, bu yuzden mumyanın premature bir bebeğe de ait olabileceğini duşunduklerini bildirdi.

Kaliforniya Üniversitesi'nden Sanchita Bhattacharya, "Ata'nın DNA'sında hepsinde zarar gormuş olan 64 gen varyantı bulduğunu" bildirerek, bunların 10 tanesinin "kısa boy" ve 11'inin "çift kaburga"ya neden olan iskelet problemleriyle ilintili olduğunu soyledi.

Bhattacharya, kıkırdak dokular için kullanılan kolajeni uretme sorunu yaratan ve skolyoz olarak bilinen omurganın eğriliğine neden olan genlerin de mumya içinde bulunduğunu ifade etti.

Bilim kadını, iskelet malformasyonlarının otesinde Ata'nın, konjenital diyafram hernisi olarak bilinen bir hastalığa sahip olabileceğini de sozlerine ekledi.

" UZAYLI HİKAYESİ DEĞİL İNSANLIK TRAJEDİSİ"

"Ata" uzerinde 2012 yılından beri çalışan Stanford Üniversitesi Tıp Fakultesi Öğretim Üyesi Garry P. Nolan ise, tıp dunyasında daha once boyle bir vakanın gorulmediğini ve kalıntıların gen bozukluklarını anlamak için literature onemli katkıları bulunduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

"Genleri Şili'de yaşayan Chilote Kızılderililerine benzerlik gosteriyor ve kalıntıların 40 yıldan eski olduğunu duşunmuyorum. Beslenemeyecek kadar kotu bir biçimde doğmuş. Onun durumundaki biri yenidoğan yoğun bakım unitesine alınarak tedavi edilebilirdi, ancak numunenin bulunduğu yerde, boyle şeyler mevcut değildi."

"Bu uzaylılar hakkında bir hikaye olarak başlayarak, uluslararası bir olaya donuştu, gerçekte yaşanan ise bir insanlık trajedisi. Bir kadın garip dış gorunuşe sahip bir kız çocuğu doğurdu, belki de onu belli bir yaşa kadar korumaya başardı, ancak, her ne olursa olsun bu çocuk bir eşya gibi satılarak gunumuze kadar geldi."

"Ata'nın uygun bir şekilde, bulunduğu bolgeye goturulup gomulmesi gerektiğine inanıyorum. Şimdiki bilgiler ışığında bu kalıntıların bir çocuğa, doğum oncesi ya da sonrasında olen bir kız bebeğe ait olduğunu biliyoruz."


Devamını oku