/Paylas.io

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Genelkurmay'daki eylemlerle ilgili "çatı" davasında "katılan" sıfatıyla ifade veren Ge...

2018-03-23 03:40:07.337000 | URL | haberci




Özet (TL;DR) @ 2018-03-23T08:11:28.000Z: FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Genelkurmay'daki eylemlerle ilgili "çatı" davasında "katılan" sıfatıyla ifade veren Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, ''15 Temmuz darbe girişimi sadece şahsıma…



Son dakika haberi!

Fetullahçı Teror Örgutu'nun (FETÖ) darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı'ndaki eylemlerle ilgili "çatı" davasında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın "katılan" sıfatıyla dun ifadesi alındı.

Akar, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde verdiği ifadede, "15 Temmuz darbe girişiminin sadece şahsına değil, esas itibarıyla Turkiye Cumhuriyeti devletine, hukumetine ve millete karşı yapıldığını" belirterek, şunları soyledi:

"Bu girişimi oğrendiğim ilk andan itibaren ulkemi ve milletimi duşunmek dışında herhangi bir şahsi duşunceyi aklımdan bile geçirmedim, tum mesaimi ve enerjimi kanlı darbe girişimini sonlandırmak için harcadım. Bu sureçte şahsımla ilgili herhangi bir kaygı taşımadığım gibi kendimi korumaya yonelik herhangi bir duşuncem ve girişimim de olmamıştır."

İfadesinde 18-19 Temmuz 2016 tarihlerinde Cumhuriyet savcısına verdiği 6 sayfalık ifadesinin geçerli olduğunu belirten Akar, sanıklardan şikayetçi olduğunu soyledi, sanıkların cezalandırılmalarını istedi.

Akar, davanın sanıklarından Huseyin Hakan Öcal'ın, Haziran 2016'da, Nusaybin'deki brifingde, kendisinin, "Ramazan (Gozel) ağustosta ayrılıyor. Seni Genelkurmay Özel Kalem Mudurluğune atıyorum" dediği şeklindeki iddiası ile Ahmet Yıldız'ın Genelkurmay Özel Kaleme atanmasını kendisinin isteyip istemediğine ilişkin, "TSK'daki atama esas ve usulleri dikkate alındığında boyle bir uygulama mumkun değildir" diye konuştu.

Akar, soru uzerine, "Levent Turkkan kendisine silah doğrulttuğu esnada davanın sanıklarından Serdar Tekin'in, Turkkan'ın elinden tutarak, 'Komutanım ne yapıyorsunuz' dediği, Turkkan'ın ise 'Çekil bak, sana sıkarım' deyip demediğine" ilişkin, "Savcılık ifademde de belirttiklerimin haricinde Serdar Tekin ve Levent Turkkan hakkında geçen herhangi bir konuşma hatırlamıyorum" beyanında bulundu.

Sanıklardan Mehmet Dişli'nin "o gun planlı bir sunumu olduğu ve darbeye ilişkin soylemi elindeki kartlardan okuduğu, uçak ve silah sesleri gelince komutanın guvenli bir yere alınmasını onerdiği ve komutanla darbe girişimi daha fazla buyumeden planlama yaptıkları yonundeki" iddiasına ilişkin de Akar, "Savcılık ifademde de TBMM Araştırma Komisyonu Başkanlığına 29 Mayıs 2017 tarihinde verdiğim cevaplarda belirttiklerime ilave edeceğim bir husus bulunmamaktadır" dedi.

Akar, "Akın Özturk'u darbe gecesi usse çağırıp çağırmadığı, darbenin başına geçmesi konusunda kendisini iknaya çalışıp çalışmadığı, verdiği emirler doğrultusunda Özturk'un darbecileri iknaya çalışıp çalışmadığı" yonundeki iddialara ilişkin de "Savcılık ifademde belirttiğime ilave edeceğim herhangi bir husus yoktur" yanıtını verdi.

O tarihte 7. Kolordu Komutanı olan İbrahim Yılmaz'ın 2. Ordu Komutanlığına vekaleten atanmasına ilişkin Akar, şunları soyledi:

"16 Temmuz gunu Başbakanlığa intikalimden sonra ulke genelinde devam eden karışıklığın sonlandırılmasıyla ilgili birçok telefon goruşmesi yaptım. Bu yoğun goruşme ve çalışmalar esnasında neyin ne olduğunun belli olmadığı, sıkıyonetim listeleri dahil hiçbir sozde liste ve belgeyi gormediğim bir ortamda atamayla ilgili bana telefonda boyle bir teklifin gelip gelmediğini net olarak hatırlamıyorum."

" ESAS İTİBARIYLA DEVLETE, HÜKÜMETE VE MİLLETE KARŞI..."

Darbe girişimi sırasında makam odasında bulunan panik butonunu kullanıp kullanmadığı sorulan Akar, şunları kaydetti:

"15 Temmuz kanlı darbe girişimi sadece şahsıma değil, esas itibarıyla Turkiye Cumhuriyeti devletine, hukumetine ve milletimize karşı yapılmıştır. Bu girişimi oğrendiğim ilk andan itibaren ulkemi ve milletimi duşunmek dışında herhangi bir şahsi duşunceyi aklımdan bile geçirmedim, tum mesaimi ve enerjimi kanlı darbe girişimini sonlandırmak için harcadım. Bu sureçte şahsımla ilgili herhangi bir kaygı taşımadığım gibi kendimi korumaya yonelik herhangi bir duşuncem ve girişimim olmamıştır."

Turk hava sahasının tamamının kapatılmadığı iddiasına ilişkin Akar, tum Turkiye'yi kapsayacak şekilde hava sahasının kapatılmasıyla ilgili emrin 18.30'da verildiğini, 19.06'da bahse konu emrin ilgili şahıs ve kuvvet harekat merkezlerine ulaştığını, 19.26 itibarıyla da tum hava araçları için işlemlerin tamamlandığını anlatarak, bu hususta kayıtların da mevcut olduğunu soyledi.

Akar, "kışlalardan çıkılmaması yonunde talimat verilmediği" yonundeki iddiayla ilgili, "Tarafıma ulaşan ihbarın mahiyetine gore tum tedbirler alınmış, ihbarın değerlendirilip gerekli tedbirler alınmaya başladığı saat itibarıyla kışladaki askeri personel mesaiden ayrılmış ve sadece nobetçi personel kışlada bulunmaktaydı. Dolayısıyla ihbarın mahiyetine gore onlemlerin alınmasına başlandığı saat itibarıyla kışladan ayrılmaması şeklinde bir talimatın verilmesine gerek gorulmediği gibi boyle bir talimatın da pratikte bir yararı olmayacağı izahtan varestedir" beyanında bulundu.

"Genelkurmay Başkanı'nın yanında gorev yapanların FETÖ'cu çıkması" konusunda Akar, şunları kaydetti:

"FETÖ'nun TSK yapılanmasındaki hususiyetleri, ozellikle gizlilik konusunda kullandığı yontemler dikkate alındığında FETÖ mensubu olan TSK personelinin teşhisi ve tespiti her zaman mumkun olmamıştır. Maiyetimde FETÖ'cu olduğu bilinerek herhangi bir personel istihdam edilmediği gibi istihdamına da musaade edilmemiştir."

Akar, beyanının son kısmında, "Ayrıca şunu soylemek istiyorum: Bu hain teror orgutu yapılanması içinde olan ve şahsıma, milletime, silah arkadaşlarıma, emniyet mensubu kardeşlerime, devletin kurumlarına, Turk tarihi ve medeniyetimize bu derece zarar veren her kişiden ayrı ayrı şikayetçiyim" dedi.

Akar'ın avukatı da "muvekkilinin beyanlarına aynen katıldığını" bildirdi.


Devamını oku