/Paylas.io

ABD'nin 1990 ve 2003 yılında Irak'a yönelik saldırılarının etkisiyle ve ABD'nin desteğiyle ilan edil...

2017-11-06 00:40:19.240000 | URL | haberci




Özet (TL;DR) @ 2017-11-06T11:42:00.000Z: ABD'nin 1990 ve 2003 yılında Irak'a yönelik saldırılarının etkisiyle ve ABD'nin desteğiyle ilan edilen IKBY, bu kez ABD'nin desteğini alamadığı referandumla on yıllar boyunca elde ettiği kazanımlarını…



Temeli ABD'nin 1990 yılında Irak'a duzenlediği ilk saldırı sonrası Irak yonetiminden kopuşuyla atılan Irak Kurt Bolgesel Yonetimi (IKBY), ABD'nin Irak'a yonelik ikinci saldırısının ardından 2005'te yine Washington'ın desteğiyle ilan edildi. 15 Ekim 2005'te IKBY'nin petrol gelirlerini bağımsız olarak kullanma ve kendi silahlı milis gucune (Peşmerge) sahip olma hakkının pekiştirildiği yeni Irak Anayasası kabul edildi. Anayasanın 140'ıncı maddesinde, Diyala, Selahaddin, Kerkuk ve Ninova'nın bir kısmı gibi ihtilaflı bolgeler olarak kabul edildi. Kerkuk ve diğer "tartışmalı" bolgelerin akıbeti başlangıçta 31 Aralık 2007 tarihine kadar yapılacak bir referanduma bırakılmış ancak referandum demografik dengeler sağlanamadığı için gerçekleşmemişti.

1990'dan gunumuze kadar IKBY için onemli olan tarihleri kapsayan bu kısa ozet, kısa bir sure once istifa ettiğini açıklayan IKBY Lideri Mesud Barzani'nin kararını ve istifa konuşması esnasında Irak ordusu ve onun desteklediği Haşdi Şabi guçlerinin ulkenin petrol zengini Kerkuk vilayetinde Kurt peşmerge guçlerinin elinde bulunan bolgeleri ele geçirmek için gerçekleştirdiği operasyona ilişkin olarak "Kerkuk'te meydana gelen buyuk bir ihanetti, ABD bu ihanete sessiz kaldı" sozlerinin motivasyonunu buyuk oranda açıklıyor. Ancak açığa kavuşmayan onemli nokta var ki o da; Barzani'nin ifadesiyle ABD'nin "ihanete" neden sessiz kaldığı.

IKBY'yi kriz surecine sokan ve Barzani'nin istifasını tetikleyen 25 Eylul bağımsızlık referandumu, hem IKBY'nin milis gucu olan Peşmerge'nin IŞİD'le savaşan onemli bir aktor olarak rol oynadığı bir donemde atılan bir adım olması itibarıyla son derece anlamlı bir zamanlamaya sahipti. Peki ne oldu da Barzani, ABD'den umduğu desteği bulmak şoyle dursun; bir de Washington'ın, istifasını vermesinden oturu "duyduğu memnuniyete" tanık oldu? Uzmanlar, soru işaretleriyle solu surece ilişkin analizlerini ve sureci takip edecek olası ve Kurtlerin son gelişmeyle yeniden zora giren bağımsız hayallerine ilişkin goruşlerini Sputnik'e aktardı.

(C) REUTERS/ Reuters TV

ABD 'NİN REFERANDUMA YÖNELİK TAVRININ ARKASINDA NE VARDI?

Sputnik'e konuşan Ortadoğu Uzmanı Oytun Orhan ABD'nin Mesud Barzani'ye ve referanduma destek vermeyişiyle İran ile Haşdi Şabi guçlerinin Kerkuk'e operasyon duzenlemesine de engel olmamasının nedeninin 'referandumun zamanlaması' olduğunu soyledi.

Orhan "Amerika uzun donemdir IŞİD'le mucadeleye odaklanmış durumdaydı. ABD, IKBY'nin bağımsızlığına değil bağımsızlık referandumunun zamanlamasına karşıydı; referandumun bolgede istikrarsızlığa sebep olacağı gerekçesiyle ertelenmesinden yanaydı. Ancak Mesud Barzani'nin ısrarcılığı ABD'nin Barzani'ye yonelik tepkisiyle sonuçlandı. Tabii bu, ABD'nin IKBY'ye yonelik desteğini çektiği anlamına gelmiyor. (ABD) Mesud Barzani'nin iktidarı bırakmasının Bağdat-Erbil gerginliğini yatıştıracağına inandığı için Washington, Barzani'nin kararını olumlu bulduğunu soyledi. Mesud Barzani'in yerine geçecek olası isimler ABD tarafından daha fazla olumlu karşılanacak isimler" dedi.

ABD'nin İran karşısında Irak Başbakanı Haydar el-Ibadi'yi guçlendirmeyi hedef aldığına işaret eden Orhan "(Irak'ın eski başbakanı) Maliki daha İran yanlısı bir figurken; Abadi daha Batı yanlısı olarak one çıkıyor. ABD'nin amacı, guçlu bir Irak yonetimi yaratmaktı, bu yuzden de Bağdat'ın yanında yer aldı. Ancak Barzani gorevi bırakır bırakmaz yeniden Erbil'in yanında yer almaya başladı" ifadelerini kullandı.

' ŞİMDİ IKBY BAĞIMSIZLIĞA 25 EYLÜL ÖNCESİNDEN DAHA UZAK'

****IKBY 'nin bağımsızlık hayallerinin gerçekleşmesinin 25 Eylul oncesinden çok daha zor bir hale geldiğine işaret eden Orhan "Iraklı Kurtlerin bağımsızlık hayalleri sona ermeyecektir ancak onlar bu hedefe ulaşmaya 25 Eylul oncesinden çok daha uzaklar. (IKBY) artık ekonomik olarak kendi ayakları uzerinde durabilen bir bolge değil. Hem doğal kaynaklarının buyuk bolumunu hem de sınır kapılarını kaybetti. Üstelik de farklı Kurt partilerinin arasındaki ihtilafların yanı sıra aynı parti içerisindeki çatlaklar bile arttı. Bu resim, bağımsızlığın orta vadede bile mumkun olmadığına işaret ediyor. Uzun bir sureliğine bağımsızlık rafa kalktı" diye konuştu.

Hamlenin Barzani'nin yaptığı yanlış hesabın sonucu olduğuna değinen Orhan "Barzani, hem bolge ulkelerinin hem de Batı'nın tavrına yonelik yanlış hesap içindeydi. Bunun dışında yanıldığı iki onemli nokta Bağdat'ın askeri mudahale kapasitesiyle kendi askeri kapasitesiyle de ilgili yanlış bir hesap içine girdi. IKBY butun bu yanlış hesapların bedelini oduyor.

IKBY KR İZE NASIL SÜRÜKLENDİ?

IKBY'deki bağımsızlık referandumunu yakından izleyen Gazeteci Erk Acarer, bolgedeki krizin petrol ve su kaynaklarından bağımsız değerlendirilemeyeceğini ve meselenin halkın naif taleplerinden çok farklı olan siyasi çıkarlar tarafından şekillendiğine işaret etti:

"Referandum doneminde yaklaşık iki hafta Guney Kurdistan'daydım. Daha once de yazdığım gibi oradaki halk, naif bir bekleyiş içindeydi. Konuştuğum insanlar, yuz senedir bağımsızlık beklediklerini ve pasaportları bile olmadığını ifade ediyordu. Bu yuzden sureç, onlar açısından umit vericiydi. Yuz senedir pasaportu bile olmayan bir halkın bu yondeki talepleri oldukça anlaşılır, biz de bunun arkasında durduk. Zaten IKBY'yi krize goturen de halkın talepleri değil; bir suredir guç kaybeden Barzani ve onun kirli ilişkileriydi. Petrol ortaklıklarını merkeze alan ve Turkiye'yi de kapsayan Amerikan emperyalizmiyle 'al takke ver kulah' şeklinde ilişkiler soz konusu. Halk da, kendileri yoksulluk çekerken, surekli kalkınan bir Barzani ailesinin varlığının farkında. Bu yuzden çok uzun zamandır eleştirilerin hedefinde olan Barzani bu eleştirilerin onunu tıkamayı amaçladı. Bunun içinse halka içi boş, hayali bir bağımsızlık paketi sundu."

(C) AFP 2017/ SAFIN HAMED

' ORTADOĞU GÜNLÜK SİYASETE ALET OLUYOR, ABD 100 YILLIK PLAN YAPIYOR'

Barzani'nin hamlesinin getirmiş olduğu zorlukların ongorulebilir olduğuna işaret eden Acarer "Bolgedeki coşkuya rağmen, referandumun yaratacağı karmaşık durumun farkındaydık. Barzani, baskılara maruz kalıp buzun uzerinde yuruyecekti. Ki referandumun ardından da beklenen tehditler bir bir ortaya çıktı" dedi.

Referandumla ilgili en buyuk sorunun oylamanın hiç bir hazırlık yapılmadan gerçekleşmiş olması olduğuna değinen Acarer "Halk oylaması oncesi hiç bir on hazırlık yapılmadı. Halka referandum anlatılmadı, ustelik onların taleplerine de başvurulmadı. Plansız programsız sureç, Barzani'nin kişisel siyasetinin sonucuydu" diye konuştu.

Kerkuk'un dunyanın bu denli ilgi odağında olmasının bolgedeki petrol ve doğal gaz zenginlikleri olduğuna değinen Acarer "Dunya siyasetinde konjonktur 24 saatte değişiyor. ABD, Barzani'ye yonelik desteğini çekti. Çunku taraflar kendilerini gunu birlik planlara gore konumlandırıyor. Ancak bu soylediğim yanlış anlaşılmasın. Çunku bir yandan da ABD emperyalizminin 500 yıllık aklı var; bu yuzden de orada dizayn 50-100 yıllık yapılıyor. Ortadoğu ise gunubirlik siyasete kapılıyor" dedi.

BARZAN İ NERDE HATA YAPTI?

Kurt siyaset uzmanı, Suleymaniye merkezli NRT TV televizyonu Multimedya Bolumu Genel Muduru Suhaib Şeyh Kaka Mahmud ise Barzani'nin 'nerede hata yaptığı' sorusuna yanıt verdi. Mahmud "Kurtlerin bağımsızlık referandumunu duzenlediği tarihten bu yana bir ay geçti. Mesud Barzani, bir numaralı liderken referandum sonrasında başarısız bir siyasetçiye donuştu. Başkanlık gorevinde geçirdiği 12 yılın son dort yılında Mesud Barzani, usulsuz hareket etti. 29 Ekim'de Kurtlerin bağımsızlığına yonelik verdiği sozleri uygulamaya geçiremeyen Barzani, cesaretini toplayıp parlamentoya yeniden başkanlık koltuğuna aday olmayacağını açıkladı. Bugun IKBY'nin yaklaşık yuzde 51'i uzerindeki etkisini ve otoritesini yitiren Mesud Barzani ve partisi, mantığın sesine ve bolgedeki komşulara kulak vermek yerine mantıksızca hareket ederek, Kurtlerin barışçıl bir şekilde bağımsızlıklarını kazanma hayallerini en az 100 yıl ileriye atmış oldu" dedi.

(C) REUTERS/

PEK İ NEDEN İSTİFA ETTİ?

****İ ranlı siyasi analist, Tahran Uluslararası İlişkiler Enstitusu uzmanı Mani Merhabi, Barzani'nin (istifa) hamlesinin motivasyonunun siyasete donme ihtimalini korumak olduğunu savundu. Barzani'nin istifa ederek siyasi kariyerinin ve liderliğinin 'olum' tarihini otelediğini savunan Merhabi "Mesud Barzani,en onemli ihtilaf alanı olan Kerkuk'un kontrolunu yitirerek kendi halkının gozunde guç ve Bağdat'a karşı iktidar kaybetti. Bu durum, IKBY'nin kendi içinde iç çelişkilere ve memnuniyetsizliğe neden oldu. Bu şartlar altında Mesud Barzani'nin onunde sadece iki yol vardı; kariyerinin olum fermanını imzalayarak siyasi faaliyetlerine devam etmeyi denemek ya da KDP uyelerinden ve yanlılarından bunca olumsuz tepki gelmesiyle parlamentoya istifasını duyurarak ileride politikaya donme umudunu ve şansını korumak. Mesud Barzani ikinci yolu seçerek, siyasi kariyerinin 'tabutuna' son çivinin çakılacağı gunu ertelemiş oldu. Fakat bununla birlikte o, buyuk bir olasılıkla IKBY'de 'golge hukumet' çerçevesinde faaliyetlerini surdurecek" ifadelerini kullandı.

İ NGİLTERE BU DENKLEMİN NERESİNDE?

Rus-Turk ilişkiler ve Ortadoğu uzmanı İkbal Durre ise sureçte goz ardı edilen 'İngiliz rolune' işaret etti. Durre'ye gore İngiltere'nin Kerkuk'teki petrol yataklarından sağlayacağı çıkar, Irak Kurtlerinin tanık olduğu sureçte onemli olçude etkili oldu:

"Şimdiye kadar olup bitenler, muhtemelen bolgede İngilizlerin planını uygulamaya koyma surecinin devam ettiğini ve soz konusu planın ABD'nin planına daha ustun geldiğini gosteriyor. Bunun kanıtıysa 27 Ekim 2017'de Kurdistan'daki 'ihtilaflı bolgeler' konusunda duzenlenen Birleşmiş Milletler Guvenlik Konseyi'nin (BMGK) ozel oturumunda İngiltere'nin girişimiyle sonuç belgesinden 'Kurtlerin haklarına saygı gosterilmeli' ibaresinin ustunun çizilmesi. Bağdat'ın Kerkuk'teki petrol yataklarını İngiliz şirketlere teslim etmede acele etmesi de bir tesaduf eseri değil. Üst duzey İngiliz burokratların son yılda bolgeye yaptıkları aktif ziyaretlerin meyve verdiklerini de diyebiliriz. Muhtemelen İngilizler, Bağdat'a, Ankara'ya ve hatta Tahran'a ABD'nin ve İsrail'in bolgedeki planlarına karşı gelmek uzere bir takım garantiler verdi ve bu tutum, bu Ortadoğu ulkelerinin boyle bir tutum izlemesine hız kazandırdı. İngilizler şu anda bolgeyle ilgili planını devreye almayı başardı" dedi.

IKBY 'NİN YOL HARİTASI NE OLMALI?

Soruyu Siyaset uzmanı ve sosyolog Abbas Vali yanıtladı. Vali'ye gore, IKBY'nin bundan "yeni bir politik nesil" tarafından çizilen bir yol haritasının yanı sıra Peşmerge'nin yerine geçecek modern bir orduya ihtiyacı var:

"Bu oluşum, yeni bir duzlem uzerinde yapılmalı ki bu da kendisiyle doğru bir oluşum getirsin. Benim goruşume gore, işlevsiz ve mevcut politikayla devam edemeyecek bir yonetim var. 16 Ekim'de yaşanan olaylar da bunun en onemli gostergesi oldu. Barzani'nin istifasından sonra yeni oluşturulacak politik model aşiret otoritesinden uzak olmak zorunda. Bu da yapılacak yeni bir seçimle mumkun. IKBY'nin politik bir yeni nesle ihtiyacı var; ki her kesimin anlaşacağı bir meşruiyet kurabilsinler."

IKBY'deki Peşmerge guçlerinin, modern ve birleşik bir orduya donuşememesinin, Barzani'nin yenilgisindeki en onemli sebeplerden biri olduğunu da vurgulayan Vali "Kurdistan'ın çok buyuk bir krizle karşı karşıya olduğu goruluyor ve yeni bir siyasi oluşuma ve otoriteye, Kurdistan'da iktidara gelecek yeni bir sisteme ve guce ihtiyaç var. Her şeyden once 16 Ekim'de meydana gelen Kurdistan krizi, modern ve ulusal bir model tarzında birleşik olması şartıyla elbette, Peşmerge'nin onemli bir guç olduğunu gosterdi. Barzani'nin yenilmesindeki en buyuk neden modern ve birleşik olmayan bir ordunun yokluğuydu. Peşmerge'nin bir aşiret gucu olarak bırakılmasıydı. Barzani'nin istifasından sonra bu yanlışlar tekrarlanmamalı. Kurtlerin birliğe ve modern bir otoriteye ihtiyaçları var. Kurdistan'ın aşiretle yonetilmesine değil, modern bir iktidara ihtiyacı var" dedi.

(C) REUTERS/ Alaa Al-Marjani

IRAKLI K ÜRTLERİN MÜCADELESİ DEVAM EDER Mİ?

Erbil'de yaşayan İranlı Kurt kokenli siyasi blog yazarı, Kurdistan Demokratik Partisi (KDP) ve Peşmerge uyesi Cemal Resul Dankhe, tum olup bitenlere rağmen Kurtlerin asla teslim olmayacaklarını ve Mesud Barzani olmasa da aktif mucadeleye devam edeceklerini soyledi.

Dankhe "Kurtlerin bağımsızlığı için mucadelenin halk veya ayrı etkin siyasi liderler tarafından yurutulen hiçbir şekli, Mesud Barzani'nin gitmesiyle sona ermeyecek. Evet, şu anda mucadele zayıfladı. KDP'nin halkın beklentilerini karşılamak için guçlenmesi ve faaliyetlerini yoğunlaştırması için zamana ihtiyaç var. Her halukarda mucadele cephesindeki durgunluk, mucadelenin sona erdiği anlamına gelmez. Ben, Barzani'nin gitmesinin diğer genç ve aktif uyelerin siyasi bakımdan buyumesine yol açacağını duşunuyorum. Bolgede devam eden karmaşık sureçler dikkate alındığında diğer ulkeler IKBY'nin ve genel olarak Kurtlerin yerinin onemini kuçumsemeyecekler" diye konuştu.


Devamını oku