Ana Türkçe Kökler [ta-] ta-1 "kıpırdamak" *tab- "hareket etmek" > tav- > dav- > dev- Günümüzde bu kök dev- "hareket etmek, devmek" biçiminde kullanılmalıdır, devin- "kendi kendine devmek, hareket etmek" (dönüşlü) > devinim "hareket, aksiyon".

*tab- > tabra- "hızlı hareket etmek" > tabış- "davışmak, devişmek" > tabışgan "tavşan, hızlı hareket eden" tabran- "kendi kendine davramak, hızlı hareket etmek" (dönüşlü) > davran- "hızlı hareket etmek, davranmak, çabuk / atılgan olmak" ("Silahına davrandı.")

tab- kılımı[1] bir koldan > tav- > dav- > dev- evrilimini izlerken, bir diğer koldan > tab- > teb- > tep- > dep- dönüşümünü izlemiştir. Tüm dönüşüklerden[2] gelen sözükleri[3] bir arada yazarsak;

tab- : Eski Türkçe tabış "hareket", tabışgan "tavşan" tav- : tavış, tavışgan, tavra- "hızlı olmak, atılmak" > tavran- "davranmak" dav- : davranmak, davranış "tavır", davranım "tavır", [*] davış "hareket", Eski Türkçe tavış'ıñ kullanılmak üzere günümüze uyarlanmış biçimi. dev- : devinme, devinmek, devinim teb- : Eski Türkçe tebük "futbol, tepik, top teperek oynanan oyun" tep- : tepme "tekme, ayakla hızlıca yapılan hareket, vuruş", tepmek, tepki "reaksiyon, refleks", tepiş- "tepişmek" (devişmek, davışmak dönüşüğü) dep- : depmek (Anadolu ağızlarında "tepmek, tekme atmak"), depre- "depremek, hızlıca hareket etmek", depreş- "depreşmek, hareketli hâle gelmek, yeñiden hareketlenmek" ("Yarası depreşti."), deprem "yerin depremesi" (Türkmenistan Türkmencesi yer depremegi "deprem", sözük yeñi bir türetim olmayıp, Anadolu ağızlarından yazı diline kazandırılmıştır.)

[*] devim : "hareket, aksiyon"

Değini : Eski Türkçe tabışgan sözüğü, günümüze tabışgan > tavışğan > tavışan > tavşan biçiminde ulaşmış, Anadolu ağızlarındakı biçimi de davşan'dır. Demesi[4] birinci evrilim kolunu izlemiş. İkinci evrilim kolunu izleseydi, bugün tavşan yerine tepişen, tepişken, devişken, devşen vb. diyor olabilirdik.

İlk Türkçe tar- "hızlı gitmek, koşmak 2) kaçmak" > Ana Türkçe taz- > Eski Türkçe tez- "tezmek, hızlı gitmek 2) kaçmak"

Kişisel görüşüme göre Eski Farsça'da bulunan taez- "koşmak, kaçmak" Türkçe'den erken bir alıntıdır. Bu kökten gelen tazig > tazi > tazı "yarış atı 2) yarış köpeği" Türkçe kökenli olamalıdır tazıg "hızlı giden". Eski Türkçede kılımlardan ad yapan /-g/ eki bulunur, Farsçada ise böyle bir ek mevcut değildir. Günümüz Oğuzcasında bu sonses /-g/'ler yiter ; ölüg > ölü, yazıg > yazı, tirig > diri vb... Bu bağlamda tazıg > tazı dönüşümü muhtemeldir.

Eski Türkçe tadgun "hızlı akan nehir" bu sözcüğün de muhtemel kökeni, yazılı kaynaklarda geçmese de tad- "hızlı gitmek, hızlı olmak" olmalıdır ve < ta- kökünden geliyor denebilir. Günümüze uyarlaması *taygın olur.

[1] kılım : eylem, fiil [2] dönüşük : varyasyon [3] sözük : kelime, Eski Türkçe sözik "kelime"niñ günümüze, kullanılması amacıyla uyarlanmışıdır. sözik < söz /+ik/ (küçültme eki). Geldiği adlardan "sevimlilik añlamı katmadan" yalñızca küçültme yapan /+ok/ ekiyle. Bu ekin /+Ak/ dönüşüğü de vardır bknz: yolak "patika" , gölek "küçük göl", başak "küçük baş" ... [*] Türetim-Öneri belgisi[4]
[4] belgi : Eski Türkçe bélgü "işâret, nişan" < bél- "görünür olmak, görülmek" < bé- "görmek"