Sabahın erken saatlerinde elinde soğuk kahvesiyle
[röportaj](https://www.hurriyet.com.tr/haberleri/roportaj) için bilgisayar
ekranının karşısında. Keskin yüz hatları, kumral teniyle Disney filmlerindeki
beyaz atlı prensleri andırıyor. Çapkınlığı da, flörtözlüğü de geçmişte
bıraktığını söylüyor. Tek derdi oyunculuk. Mesleğini bir ömür yapmak istiyor.
[Serkay Tütüncü](https://www.hurriyet.com.tr/haberleri/serkay-tutuncu)’yle
koyu bir sohbete koyuluyoruz.
**Son dönemde nereye baksak sen varsın. Ama hikâyeni pek bilmiyoruz. Sen
kimsin?**
Babam Göztepe’nin eski futbolcusu. Annem coğrafya öğretmeni. Birbirleriyle
tanıştıktan sonra Alaçatı’da yaşamaya başlamışlar. Ben de orada doğdum. Bir
ablam var. Celal Bayar Üniversitesi’nde Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’nda
okudum. O sırada Alaçatı’da sörf eğitmenliği yaptım.
**İstanbul’a nasıl geldin peki?**
O rutin hayattan ve rahatlıktan sıkıldım, kendimi İstanbul’da buldum. Aslında
kendimi biraz da işe yarar hissetmek istedim. Oyunculuk da hep aklımdaydı.
**Seni ‘Survivor’la tanıdık. Ardından rol aldığın dizilerle sevildin.
Performansın her projede daha çok dikkat çekti. Nasıl başladı bu yolculuk?**
2017’de İstanbul’a ilk geldiğimde büyük bir yıkıma uğradım. Hayatım İzmir’de o
kadar rahatmış ki... Kendime “Evet Serkay, bir şeyin peşinden koşuyorsun,
bununla ilgili tutkun var. Ya işler yolunda gitmezse” diyordum. Ama oyuncu
koçumla tanıştım. O bana çok yön verdi. Komplekslerim, duvarlarım ve
korkularımdan kurtulmam gerekiyordu. Kendimi tanımazsam başka bir karakteri
tanıyıp oynayamayacağımı anladım. 2018’de birçok deneme çekimi geldi ama
bekledim, doğru da yapmışım. Bütün motivasyonum da bundan daha iyisi olmak
üzerine.
**“Rahatlıktan sıkıldım” dedin. Hiç sıkıntıların yok muydu?**
Ben de zorluklar yaşadım. Üç ay sörf eğitmenliği yapar, o parayla dokuz ay
geçinirdim. Ama benim aslında kendimi bulmamla ilgili sıkıntılarım oldu.
**Ne gibi?**
Bende, özgüveni yüksek olmasına rağmen hayatında bir şeyleri yoluna sokamayan
insanların stresi vardı. “Ya şu işlerde iyiyim, neden orada değilim” gibi
şeylerin stresini yaşadım.
**Şimdi o özgüvene kavuştun mu?**
Yapabileceklerimin farkına vardım. Onlara yönelik çalışırsam bir yer
edinebileceğimi düşündüm. Öyle de oldu. Ama bu bir parlama, her zaman üzerine
daha iyisini koymanız gerek. Şimdi de onun stresini yaşıyorum.
**Nasıl bir yol izledin?**
Erkek oyuncularda jön algısı, ‘Yakışıklı, karizmatik ve kaslı görün, yeter’
durumuna döndü. Güzellik algısından çıkıp sahnenin duygusunu gösteren çok az
erkek oyuncu var. Bu işi gerçekten öğrenip sahnenin duygusuna göre oynamanın
çok daha değerli olduğunu anladım. Ekranda nasıl göründüğümle ilgilenmemek
oyunculuğuma yansıdı.
**Yani sen artık nasıl göründüğünle ilgilenmiyor musun?**
Evet, kamera karşısındayken önceliğim görüntüm değil. Her şeyi unutup sahneyi
oynamak benim de yeni yeni alıştığım bir şey.
**Ama sosyal medya kaslı fotoğraflarınla dolu...**
Sporcuyum, fiziğin iyiyse bunu dergilerde, sosyal medyada kullanabilirsin. Ben
zaten sörf yaparken de çıplaktım, ona bakarsan. Ama olayın mesleğim açısından
oraya gitmesini istemiyorum.
**Oyunculukta senin farkın ne?**
İşimi ciddiye alıyorum. Dört-beş yıl iyi para kazanıp bırakmak gibi bir
niyetim yok. Bu işi bir ömür yapmak istiyorum.
**SEYİRCİ BİZİ SEVİŞİRKEN HAYAL ETMELİ**
**Yeni dönemin en seksi bulunan erkek oyuncularından birisin. Seks sana ne
ifade ediyor?**
Seks bence hayat enerjisi, herkesin hayatında hep olmalı. Seksüel çekimin
olduğu yerde her zaman bir merak vardır. Hep diri tutar. Bu aslında yaptığımız
iş için de geçerli.
**Partnerler arasında olması gereken bir çekimden mi bahsediyorsun?**
Enerjiye inanıyorum. Partnerinle sevişmek zorunda değilsin, sadece seyircinin
sizi sevişirken hayal etmesini sağla, yeter. Sen sonuçta oyuncusun. Özellikle
yaz dizilerinde bu böyle oluyor.
**Siz de ‘Masumiyet’teki partnerin İlayda Alişan ile yakıştırıldınız...**
Evet ama öyle bir yerde değiliz. Bizim amacımız zaten hikâyeye inandırmak.
**‘İLK TANIDIĞIMDA BANA ÇOK İTİCİ GELDİN’ DİYENLER OLDU**
**Şöhret, tanınmak hayatını nasıl etkiledi?**
Sokaktaki hal ve hareketlerim, sosyal medyadaki bazı paylaşımlarım değişti.
Tabii daha fazla kazanıyorsan, daha güzel bir yerde oturuyor, daha fazla
harcıyorsun. Onun dışında çevrendekiler aynı olunca çok şey değişmiyor. Benim
de çevrem ve arkadaşlarım aynı.
**Seni hiç tanımayan birine kendini anlatacak olsan...**
Haksızlığa uğramaktan nefret ederim, inatçıyım, iyi kalpli biri olduğumu
hissediyorum. Gerçekten insanlara yardım etmeyi, imkân sunmayı seven biriyim.
O yüzden beni doğru yerde, doğru zamanda, doğru konu içinde tanımanız lazım.
Yoksa dışarıdan itici de görünebilirim.
**Yani öyle göründüğünü mü düşünüyorsun?**
“Seni ilk tanıdığımda bana çok itici geldin” diyen pek çok insan oldu.
**Neden?**
Kendi fikrime çok güveniyormuşum. Bir ortamda, bir tartışmada bir fikri sonuna
kadar savunduğum için, o fikre sahip olmayan insanlar tarafından itici
bulunuyordum. Oyunculuğun bana kattığı en güzel şeylerden biri de bu oldu,
farklı fikirleri dinlemeye başladım.
**ASLA İKİ KADINI BİRDEN İDARE ETMEDİM**
**‘Masumiyet’te sevgilisine şiddet uygulayan bir karakteri canlandırdın.
Kadına şiddetin bu kadar gündemde olduğu bir dönemde rolü kabul ederken
tereddüt yaşadın mı?**
Evet. Aslında evren enerjilerine takık biriyim. Bu işi ilk okuduğumda
reddettim. İkinci kez geldi, yine reddettim. 1.5 ay geçti. Bu sırada kadına
şiddetle ilgili çok [haber](http://www.hurriyet.com.tr/) okudum. Zaten çok
hassas olduğum bir konu. Sonra düşündüm, kadına şiddetle ilgili yaptığım tek
şey, tweet ve story atmak. “Bununla ilgili elimi taşın altına koymalıyım”
dedim. Riskliydi ama bir aktör olarak böyle bir adamın ne kadar iğrenç,
narsisist olduğunu ancak böyle gösterebilirdim.
**Birlikte rol aldığınız Hülya Avşar’la story’ler paylaştın, “Yeşilçam’ın en
güzel mavisine bakıyorum” dedin. Hülya Avşar’a âşık mısın?**
Hayır (gülüyor). Anne-oğulu oynuyorduk. Ve yıllarca ekranda izlediğim insan
masmavi bana bakıyordu. Çok tatlı bir andı. Hülya Avşar’ı tanımak gerek. Ben
de onu tanıdıkça iyice hayran kaldım. Sette egosunu en az hissettiğim insandı.
Aşırı heyecanlı çalışıyor.
O kadar tatlı ki, bayıldım kendisine.
**Dizide iki kadın arasında kalan, ikisini de idare etmeye çalışan bir adamı
canlandırdın. Sen hiç iki kadına birden âşık oldun mu?**
Asla iki kadını birden idare etmedim. İkinci bir seçenek olduğunda birinci
bitmiştir. Ama bir kadınla beraberken
diğer kadına âşık olduğum oldu. Anında ilişkimi bitirdim. Çünkü çok yorucu bir
şey.
**Hiç aldatmadın mı yani...**
Eğer bütün arkadaşlarımın bildiği bir ilişkideysem o toplara hiç girmedim. Ama
flört dönemlerinde tabii iki-üç kadınla flört edip kendimi tatmin ettiğim
anlar oldu.
**FİZİĞE BAKTIĞIM ZAMANLAR ÇOK OLDU AMA İÇİNİN BOŞ OLDUĞUNU GÖRDÜM**
**Hep beğenilen bir adam mıydın?**
Fark edilmeme durumunu çok yaşamadım. Ama beni ön plana çıkaran hep
yeteneklerimdi. Ortaokul, lise yıllarımda babamın işleri dolayısıyla İzmir’e
yerleşmiştik. Futbol oynuyordum, bu beni arkadaşlarım arasında ön plana
çıkardı. Üniversitede okula sörf derslerini ben getirdim.
**Seksi bulur musun kendini?**
Benim için seksilik özgüvenli olmak demek. Kendini yarış halinde hissetmemek,
yeterli hissetmek, kendini tam olarak anlatmayan her şey seksi. Ben de kendimi
o noktalarda seksi hissediyorum. Ama dış görüntü olarak bahsetmiyorum. Dış
görüntümü de zaten çok beğenmiyorum.
**Peki, bir ilişkide fizik ne kadar önceliğin?**
Fiziğe baktığım zamanlar çok oldu. Ama içinin boş olduğunu gördüm. Çok fazla
kendini gösterme çabasında olan, çok güzel kadınlar gerçekten bana artık
çekici gelmiyor. Kendi hayatında mutlu olan kadınlar beni daha çok kendine
çekiyor.
**Çapkın mısın?**
Eskiden çok çapkındım. Özellikle sörf zamanları... Yeni insanlar tanıdıkça
tavrım değişti. Böylece ilişkilere bakışım şu an çok değişti.
**Ne gibi?**
Bir şeyler yaşamadığında ilişkilerin de değerini bilmiyorsun, öğrenemiyorsun;
kıskançlık krizleri, kompleksler... Ben bunları gençliğimde yaşayarak aştım.
Şimdi 30-35 yaşlarındaki bir erkeğin hayatındaki tek motivasyonunun kadın
olması bana çok itici geliyor. O yüzden şu noktada çapkın değilim. Zaten işten
vakit de yok.
**Sosyal medyada takipçin çok. Ahlaksız teklifler geliyor mu?**
Tabii çok geliyor. Fotoğraflar geliyor. Özellikle Arap Emirlikleri’nden “Gel
benimle yaşa” diyenler oluyor. Ama gülüp geçiyorum.
**NURİ BİLGE CEYLAN’IN FİLMİNDE OYNAMAYI ÇOK İSTERİM**
* Zülfü Livaneli hikâyeleri okumayı severim. İki sene önce Dostoyevski ile tanıştım. ‘Kumarbaz’, ‘Suç ve Ceza’ gibi kitaplarını okudum.
* Cristopher Nolan seviyorum. David Fincher, Scorsese hayranıyım.
* Leonardo Di Caprio, Brad Pitt, Jim Carrey, Heath Ledger, Joaquin Phoenix filmlerinin neredeyse hepsini izlemişimdir.
_*_ _Nuri Bilge Ceylan’ın ciddi hayranıyım. ‘Ahlat Ağacı’, ‘Kış Uykusu’, ‘Bir
Zamanlar Anadolu’da’ filmlerini içimde hissederek izlemişimdir. Filminde
oynamayı çok isterim ama onun oyuncu seçimine uygun olmayabilirim._
**BARIŞ MURAT YAĞCI SAMİMİYETLE ANLATTI...**
Hakan Gence bu hafta Hürriyet YouTube kanalında model ve oyuncu olan Barış
Murat Yağcı’yı ağırlıyor. ‘Hakan Gence ile Sıkı Muhabbet’ programının konuğu
olan Yağcı, yakışıklı olmadığını düşünüyor! Genetik bir kemik erimesi
rahatsızlığının olduğunu söyleyen Yağcı’nın aşkla ilgili görüşüyse ilginç:
“Aşk asla yürütemediğim, bana yanlış yaptıran bir duygudur.” ‘Hakan Gence ile
Sıkı Muhabbet’in yeni bölümleri her cuma saat 14.00’te Hürriyet YouTube
kanalında...
**[Bitcoin](https://bigpara.hurriyet.com.tr/kripto/bitcoin-fiyati/) ve
[Ethereum](https://bigpara.hurriyet.com.tr/kripto/ethereum-fiyati/) ne
kadar?**
**[Bitcoin](https://mbigpara.hurriyet.com.tr/kripto/bitcoin-fiyati/) ve
[Ethereum](https://mbigpara.hurriyet.com.tr/kripto/ethereum-fiyati/) ne
kadar?**