Geçen günlerde Afyon Kocatepe Üniversitesi Yaban Hayatını Kurtarma
Rehabilitasyon Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden (AKUREM) gelen
açıklama tam anlamıyla “Neresine yanalım” dedirtecek türdendi.
7 kara akbaba (4 dişi, 3 erkek) zehirlenme nedeniyle ölmüştü. Açıklamaya göre
kara akbabaların ölümünün nedeni yöre halkının yırtıcı memelileri öldürmek
amacıyla attığı ve büyük olasılıkla fare zehirli etlerdi... Yani aslında hedef
kurt, tilki, çakal gibi hayvanlardı ama gelin görün ki zehirli etleri, sayısı
Türkiye’de
200 çifti geçmeyen, Türkiye ve Avrupa’nın en büyük yırtıcısı buldu. Nereden
bilecelerdi ki bunun son yemekleri olacağını, insanların kendilerine ölümcül
bir oyun oynadığını. Üstelik tam da üreme zamanında, belki de yumurtalarının
yuvada olduğu dönemde. Ayrıca tilkinin, çakalın ya da kurdun bu zehirli
yemlerin hedefi olması başka bir büyük soruna işaret ediyor. Muhtemelen
köylülerin kümes hayvanlarını korumak için seçtiği bu yöntem acımasız ve
doğanın tüm dengesini altüst edecek türden. Halbuki bahçede beslenecek bir
köpek bu sorunu çözebilir...
**VAŞAĞA İŞKENCE, YUNUSLARA KURŞUN...**
Geçen günlerde Niğde’de ayakları ve ağzı bağlı şekilde işkence edilerek
öldürülmüş bir vaşak bulundu. Sosyal medyada paylaşılan, iç acıtan bir başka
görüntü de buydu... Türkiye’de Tunceli, Antalya, Ardahan, Bolu, Çankırı, Kars,
Kastamonu, Erzurum, Sivas, Artvin ve Rize’de kaydı bulunan vaşakların tam
olarak sayısı bilinmese de özellikle avcılık nedeniyle nüfusların dramatik bir
şekilde azaldığını söylüyor uzmanlar. Nedeniyse yine uzmanların altını çizdiği
avcılık.
Bir orman hayvanı olan, ağaçsız açık alanlardan ve yerleşim yerlerinden mümkün
oldukça uzak duran, kayalık ve dağlık bölgeleri tercih eden canlılardan vaşak,
insana yaklaşmamaya, türümüze görünmemeye gayret eden bir kedi. Bu nedenle de
‘ormanın hayaleti’ deniyor onlara. Doğada temel besini olan tavşanların aşırı
avlanması sonucu yiyecek bulmakta sıkıntı çeken genç vaşaklar kimi zaman
yerleşim yerlerine inmek zorunda kalıyor. Bu da onları da kurşunların hedefi
yapıyor.
Ülkemizde kurşunlara hedef olan canlılar sadece karada yaşayanlar değil.
Denizlerimizde nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan yunuslar da;
yılda bir defa yumurtlamak için karaya çıkan kaplumbağalar da vurularak
öldürülüyor. Gerekçesiyse oldukça ironik: “Balıklarımızı yiyorlar, ağlarımıza
zarar veriyorlar...”
**KOCA BİR ORDU PEŞLERİNDE**
Kurşunlara hedef olan sadece vaşaklar değil. WWF Türkiye’nin ‘Yaşayan Gezegen
Raporu’na göre Türkiye’de 10 memeli, 103 kuş olmak üzere toplam 113 tür av
hayvanı olarak belirlenmiş durumda. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel
Müdürlüğü AVBİS sistemine kayıtlı 300 bine yakın avcı var. Kesin veriler
olmamakla birlikte, ülkemizde kaçak avlananları da eklersek bu sayının 3-5
katına ulaştığı tahmin ediliyor.
Çok eski zamanlarda beslenme amacıyla yapılan avcılık, günümüzde büyük bir
ekonomik güç haline gelen silah sanayisi tarafından desteklenen ve
özendirilen; içinde doğada zaman geçirme, eğlence, spor gibi etkinliklerin de
olduğu bir hobiye dönüşmüş durumda. Geçmişte okla ve ağızdan dolma tek atışlı
silahlarla yapılan avcılık bugün öldürücü etkisi yüksek, uzak mesafelerden çok
sayıda atış yapabilen silahlarla, teknolojik araç ve tuzaklarla
gerçekleştiriliyor.
İşkence edilerek öldürülmüş bir vaşak (üstte). Kurşunlara hedef olan sadece
kuşlar değil, yunuslar ve kaplumbağalar da vurularak öldürülüyor.
**[Bitcoin](https://bigpara.hurriyet.com.tr/kripto/kripto-para-piyasasi/) ve
[Ethereum](https://bigpara.hurriyet.com.tr/kripto/kripto-para-piyasasi/) ne
kadar?**
**[Bitcoin](https://mbigpara.hurriyet.com.tr/kripto/kripto-para-piyasasi/) ve
[Ethereum](https://mbigpara.hurriyet.com.tr/kripto/kripto-para-piyasasi/) ne
kadar?**