Bugün öğrendim ki: 1989'da Japon Emlak balonunun zirvesinde, kağıt üzerinde Tokyo, tüm ABD'nin değerinin iki katı değerindeydi.

Ekonomik anlamda “Japonlaşma”, Japonya ekonomisinin son otuz yılda karşı karşıya kaldığı durgunluğa atıfta bulunur ve tipik olarak ekonomistler arasındaki diğer gelişmiş ülkelerin de aynı yolda izleyeceği endişesine referans olarak uygulanır. Görsel olarak, Japonya'nın ABD doları cinsinden uzun vadeli nominal GSYİH'sı:! [Japonya GDP] (https://www.lynalden.com/wp-content/uploads/japanification- gdp.png) _Chart Kaynak: [Trading Economics ] (https://tradingeconomics.com/japan/gdp) _ Grafik de yen cinsinden oldukça benzer. Nasıl bakarsanız bakın, otuz yıllık ekonomik durgunluk. Ancak, bu dönemde Japonya'nın ekonomi politikalarının tam olarak ne olduğuna dair birçok yanlış kanı var. Japonya'nın bir ton para bastığına ve yine de deflasyonla sonuçlandığına dair yaygın bir anlatı var ki bu tam olarak doğru bir tanımlama değildir. Kısacası, Amerika Birleşik Devletleri'nin 2020'lerde geçirmeye başladığı süreç, çoğu yönden Japonya'nın son birkaç on yılda yaşadıklarından oldukça farklı. Bu makale, ileriye dönük deflasyon ya da enflasyon sorunuyla ilgili olarak Japonlaşma sürecini ABD ile karşılaştırıyor ve karşılaştırıyor. Bu makale birkaç bölümden oluşmaktadır: * Japonya'nın Epik Kabarcığı * Japonya'nın Uzun Durgunluk İçinde * ABD ve Japonya: Kutup Zıtlıkları * Özet Düşünceler ## Japonya'nın Epik Kabarcığı Japonya, son derece çalışkan, homojen ve verimli bir toplum olup, İkinci Dünya Savaşı'ndan kurtulduktan sonra endüstriyel güç merkezi. 1944'te ABD, çoğu para biriminin dolara sabitlendiği ve doların altına sabitlendiği Bretton Woods sistemini bir araya getirme konusunda diğer ülkelere liderlik etti. Ancak 1971'de ABD bu sistemde temerrüde düşerek doları artık altın karşılığında kullanılamaz veya ona karşı sabitlenemez hale getirdi. Bundan sonra, tüm para birimleri hızla altına düştü ve petrol ambarıyla birlikte