Özet (TL;DR) @ 2018-01-14 09:32:39.442298: Sadece oyunculuğuyla değil sinema dünyasına yaptığı katkılarla da her dönemin en çok sevilen yıldızlarından biri olan Denzel Washington, Los Angeles’ta Barbaros Tapan’ın sorularını yanıtladı. İki…



◊ Son filminiz "Roman J Israel, Esq." ilk kez Toronto Film Festivali'nde gosterildi. Siz filme adını veren karakteri canlandırıyorsunuz. İlginç bir adam Roman sanırım...- Evet, zaten ben de senaryoyu okuduktan sonra "Bu ilginç adamı oynamak istiyorum" dedim. Aslında araştırma yaptıkça, Roman'ın ilginçlikten ote sorunlu bir insan olduğunu anladım.

◊ Neydi sizce sorunu?

- Hikayeyi okuduktan sonra karakteri daha iyi anlatabilmek için sorgulamaya başladım. Neden bu adam kendini ifade edemiyor? Neden avukat olduğu halde hep arka planda? Neden başını belaya sokuyor? Neden yalnız? Bu sorular beni Asperger Sendromu'na goturdu. Bu hastalığı araştırdıkça, Roman'ı daha iyi anladım.

AVUKATLAR DA İYİ BİRER OYUNCU

◊ Bu sizin oynad ığınız ilk avukat rolu değil. "Philadelphia"daki performansınız da muthişti. Ben avukatların da bir nevi oyunculuk yaptığına inanıyorum, siz ne duşunuyorsunuz?

- "Philadelphia"yı çekerken avukatlarla çok fazla zaman geçirdim. Carl Douglas isimli genç bir avukat eğitmenim vardı, ondan oyunculuk hakkında çok şey oğrendim. Avukatlar hem muşterilerine, hem hakime hem de tanıklara karşı ikna edici olmalılar. Mesela kursude duzgun gorunumlu, iyi konuşan bir şahitleri varsa, avukatlar jurinin onunu kapatmadan kenarda dururlarmış. Eğer tam tersi ise, jurinin goruş açısını kapatacak, şahidi gormelerini engelleyecek şekilde dururlarmış. Konuşma tarzları, giyinmeleri, ifadeleri etkileyici ve inandırıcı olmak zorunda. O yuzden evet, avukatlar da iyi birer oyuncu.

◊ Filmde Roman, para bulunca hayal etti ği şeyleri gerçeğe donuşturuyor. Siz, maddi durumunuzun bu kadar iyi olmadığı zamanlarda nelere sahip olmayı hayal ediyordunuz?

- 5'inci sınıftayken sanata saygı dersi almıştım. Salvador Dali'den Modigliani'ye, Van Gogh'a kadar birçok sanatçıyı hayranlıkla okudum. Kendi kendime "Bir gun param olduğunda Van Gogh eseri satın alacağım" demiştim. Gerçi hala alamadım! (Guluyor) Guzel bir koleksiyonum var ama bir Van Gogh'um yok maalesef...

Kendimin en iyi versiyonu olmaya
çalışıyorum

ANNEM "HAYATI BASİT YAŞA" DERDİ

◊ Roman, ilk i ş olarak panoramik manzaralı bir penthouse daire kiralıyor ve "Bu duruma kolay alışabilirim!" diyor. Sizin ilk luksunuz neydi?

- Gerçek bir hikaye anlatacağım... İlk filmim "Wilma"ydı. Haftada 1200 dolar kazanıyorum, zenginim. Ama harcırah denilen şeyin varlığından bile haberdar değilim. Muhasebeci geldi, ekstra para verdi. Parayı aldım, bir şey soylemiyorum ama içimden "Hata yaptılar, farkına vardıklarında parayı geri isteyecekler" diyorum. Bir hafta geçti, iki hafta geçti, harcamadan bekliyorum. Kimse parayı geri istemiyor! Aksine muhasebeci ekstra para vermeye devam ediyor. Diğer oyunculara sordum ve harcırahın ne olduğunu oğrendim. Bu benim ilk luksum oldu. Çok iyi hatırlıyorum "Haftalığımı harcamadan bu parayla yaşayabilirim, ne harika bir iş!" diye duşunduğumu.

◊ Bence Roman, istekleri ve h ırsları hakkında kendine karşı durust davranmıyor. Sizin kendiniz hakkında hiç boyle hissettiğiniz oldu mu?

- Aslında yaşarken hissetmiyorsun da daha sonradan farkına varıyorsun birçok şeyin. Onun adı da "deneyim" oluyor sanırım. Annem her zaman "Denzel, basit tut" derdi. 40 yılımı aldı ne demek istediğini anlamak. "İhtiyacın olmayan hiçbir şeyi hayatında tutma, bu hayatı basit yaşa" derdi. 2002'de "Training Day"le Oscar kazandığımda yaptığım konuşmada şoyle demiştim: "Oyunculuğa başladığımda dunyanın en iyi oyuncusu olacağım derdim ama hayat bana en iyi diye bir kavram olmadığını oğretti." Artık kendimin en iyi versiyonu olmaya çalışıyorum. Ayrıca hayat başkalarının daha iyi olması için onlara yardım etmem gerektiğini de oğretti. Hayatla aram iyi... Hala bir Van Gogh'um yok ama iyiyim. (Guluyor) Kendime karşı durust olma konusuna gelirsek... Geçen sene Viola (Davis) benim filmimle (Fences) Oscar kazandığında benden mutlusu yoktu. 15-20 yıl once bu durum olsaydı yine mutlu olurdum ama eminim "Neden sahnedeki ben değilim?" derdim.

◊ Hayat ınızın donum noktası neydi?

- Başarısız bir oğrenci olduğum için okuldan uzaklaştırıldım. Daha doğrusu bir somestr boyunca okula gitmemi istemediler. Sonra donmeye hak kazanınca, okulda oyunculuk dersleri almaya başladım. 1974'te 1.7 not ortalama ile uzaklaştırılan ben, 1975'te Eugene O'Neill'ın "The Emperor Jones"unu oynayan oğrencisi oldum.

ARTIK HER ŞEYİN FARKINDAYIZ

◊ Hollywood 'da cinsel tacize karşı başlatılan kadın hareketi hakkında neler duşunuyorsunuz?- Karanlıkta bulunan her şey gunun birinde gun yuzune çıkar. Umarım şimdinin çocukları 20 yıl sonra, bugun yaşananları unutmaz ve gerekli dersleri çıkarır. Yaşananların açığa çıkması çok onemliydi, şimdi hepimiz her şeyin farkındayız. Farkında olmamız gereken bir diğer şey de, bunların sadece bizim sektorumuzde yaşanmadığı.

Karmaşık bir durum, çozumu de basit değil. Artık ep birlikte bir çıkış yolu bulmaya çabalamalıyız.

MiLYONLARCA DOLAR DA ĞITTIM

◊ Tiyatro, sinema, y onetmenlik, yapımcılık, drama koçluğu... Sektorun her alanında var olan bir isimsiniz. Peki ozel yaşamınızda hayatın neresindesiniz?- Hayatım artık ihtiyacı olanlara hizmet etmekten ibaret. Sadece ozel hayatımda değil, meslek hayatımda da aynı şey geçerli. Bu son filmi yaparken yonetmenimizle harika vakit geçirdim. Dan Gilroy maneviyatı çok yuksek bir adam. Filmi izleyenlere mesajım; Roman Israel'leri ezmeyin, onlarla dalga geçmeyin. İnsanların eksiklerini gormek, birbirimizi parçalara ayırmak çok kolay. Peki el uzatmak, destek olmak neden bu kadar zor? Hadi diyelim hiçbir şey yapamıyorsun, o zaman yargılama. Denemek zor değil inanın...

◊ Çok fazla yardım yaptığınızı biliyorum, neden bunlar hakkında konuşmak istemiyorsunuz?

- Yaptıklarım hakkında konuşmak hiç ilgimi çekmiyor. Konuşmak yerine eylemden yanayım.

◊ Neler yap ıyorsunuz? Yardım dernekleriniz mi var?

- Onlar da var... Neler mi yapıyorum? Milyonlarca milyonlarca dolar dağıttım, dağıtmaya devam ediyorum. Kiliseler, okullar, erkek ve kız yurtları yaptırdım. Bunlar bir tarafa, maddi tarafı geçelim. İyi ornek olmak istiyorum, iyi insan olmak istiyorum, kendimin en iyi versiyonu olmak istiyorum.

◊ Son sorum; ortak tutkumuz Lakers 'a dair. Nasıl goruyorsunuz takımı?

- Artık iyi ellere emanetiz. Magic Johnson her kademede kazanan başarılı bir adam. Dodger'da yaptıklarını biliyorsun... İyi yoldalar, çok genç bir takım. Onları yonlendirecek deneyimli bir oyuncu hala yok ama gelecekleri parlak. Sadece biraz daha zaman lazım.