Özet (TL;DR) @ 2018-01-13 09:36:42.674045: Niçin kendimizi gıdıklayamıyoruz? Uzaylılar tarafından kaçırılma sigortası yaptırabilir miyiz? Kalp masajı yaparken hangi şarkıyı söylemeli? Peki, hangi futbol maçında 11 futbolcu birden öldü?…
Bu kitab ı yazmak size iyi geldi mi?
- Hem de çok! İnsanın mesleği, o mesleği ne kadar severse sevsin, belli kısıtlar getiriyor, bakış açınızı bir şekilde sınırlıyor. Hele de stresli bir iş yapıyorsanız bu, insanı duygusal açıdan da daraltıyor. Bu kitap bana ciddi bir motivasyon kaynağı oldu, kalıcı bir şeyler yapmanın hazzını yaşattı.
Daha once iş arayanlara tavsiyelerinizi içeren roportajlarınızı,
blog'unuzda da yaptığınız yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerde edindiğiniz
deneyimleri okuduk. Bizi bu kitapla şaşırttınız.
- Açıkçası bu kitap beni de şaşırttı (guluyor). 27 Ağustos 2015'te sabah
uyandım, sosyal medyaya girdim. Birden "Madem bu mecralarda bu kadar zaman
geçiriyoruz, bari paylaştıklarım faydalı bir şey olsun" diyerek 'gunun yeni
bilgisi' adı altında, Facebook'taki arkadaşlarımla paylaştığım bir uygulama
başlattım. İlk paylaşımım bir gece once okuduğum bir kitaptan oğrendiğim bir
bilgiydi: "Anadolu'da ilk nufus sayımı Roma İmparatoru Augustus zamanında
yapılmış ve Anadolu'nun nufusu 21 milyonmuş. İşin daha enteresan tarafı,
1950'lere kadar da neredeyse hep aynı kalmış. Sonra nufus almış başını gitmiş,
o başka..." Neredeyse son iki yıldır, her gun yeni bir bilgi yazıyorum.
Konular ı neye gore seçtiniz, bu kadar soruyu nasıl topladınız?
- Sorular beni buldu desek daha doğru olur. Gittiğim seyahatlerde
oğrendiklerimi, kitaplarda okuduklarımı not alırdım. Başlangıçta bunlar en
buyuk kaynağım oldu. İzlediğim belgeseller, katıldığım sohbetler hep yeni bir
bilgi için ipucu verdi. Bir sure sonra arkadaşlarım merak ettikleri soruları
bana yonlendirmeye başladı. Ben de bu tur bilgilerin bulunduğu dijital ve
basılı kaynakları takip etmeye başladım. 533 bilgi, iki buçuk yıl gibi bir
surede ortaya çıkıverdi.
Bundan sonra yazmak istedi ğiniz başka bir konu var mı?
- Bu kitabın ikincisi mutlaka gelecek. Onun dışında, eşim Zeynel Okçu'yla
birlikte hazırladığımız bir liderlik kitabı, bir de esas hobim seyahatlerle
ilgili bir kitap olacak. Beni çok heyecanlandıran projelerden biri de iş
yerinde oda komşum olan Doğan Hızlan'la yapmak konusunda mutabık kaldığımız
nehir soyleşi kitabı. Son olarak, kitap olacağı duşuncesiyle başlamadığım ama
yine ustat Doğan Hızlan'ın tavsiyesiyle kitaba donuşturmeye karar verdiğim,
2006-2007 yıllarında tuttuğum bazı notlar var. Bunlar, eşimin uzak yol kaptanı
olduğu donemlerde ona yazdığım ve ulkenin o gunlerini anlattığım notlar...
_ Aklımda Deli Sorular
_ Tuba Koseoğlu Okçu
_ H urriyet Kitap
_ 236 sayfa / 29 TL
Kitaptan...
-- Birçok kişi sabah kahvesini içmeden uyanamadığını soyler. Evde hiç kahve kalmadıysa, ihtiyaç duyduğunuz kafein etkisinin çok daha fazlasını elma yiyerek de temin edebilirmişsiniz. Bir taze elmada, bir fincan kahvedeki kafeinin yarattığı eşit miktarda enerjiyi ve canlanmayı yaratacak fruktoz varmış.
-- Susamurlarının deniz yuzeyinde el ele tutuşmuş sevimli fotoğraflarını gormeyen kalmamıştır. Bu el ele tutuşmanın nedeni, birbirlerine olan şefkat duyguları değil tabii ki. Susamurları suruler halinde yaşıyor ve uyurken birbirlerinden ayrı duşmemek için el ele tutuşuyorlarmış.
-- Kot pantolonlarda, bilirsiniz, onde kuçuk bir cep vardır, çoğu kişi çakmak, bozuk para ya da anahtar sıkıştırır bu kuçuk cebe ama pek fonksiyonel değildir. Meğer bu cep, kostekli saat koymak içinmiş. İlk kot pantolonları Levi's, 1800'lerin başlarında uretmeye başlamış. İlk uretimlerinde iki on, iki arka cep olmak uzere toplamda dort cep varken Levi's o donemki kovboyların çalışma şartlarının zorluklarından dolayı zarar goreceğini duşundukleri için kostekli saatlerini yanlarında taşımadıklarını fark etmiş ve bu beşinci, minik cebi yeni pantolonlarına eklemiş. Bu minik cepler, kostekli saatlerin zamanla kullanımının azalmasıyla beraber ortadan kalkmamış, onun yerine ufak değişikliklere maruz kalmış. Boyutları 9 cm'den 7.6 cm seviyelerine çekilmiş.
-- Bilinen kan grupları dışında tam 28 tane, çok nadir rastlanan kan grubu daha varmış ve bu kan grupları onları keşfetmiş bilim insanlarının ismiyle anılıyormuş çoğu zaman. Mesela Langereis diye bir kan grubu varmış, Uzakdoğu'da nispeten yaygınmış.
-- Hayvan leşleriyle beslenen akbabaların en buyuk duşmanı kartallarmış ve kartallar tarafından avlanırlarmış. Boyle bir tehlikeyle karşılaştıklarında akbabalar kendilerini savunmak için kusarmış. Hem kusmuklarının çok kotu kokması hem de kusmuğun kartalın herhangi bir yerine gelmesi halinde orayı yakması sayesinde bu yontemle avcılarından kurtulma imkanları doğarmış.